Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 23.03.2011 gün ve 2010/758 E.- 2011/119 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"ndan çıkan 15.02.2012 gün, 2011/17-689 Esas, 2012/65 Karar sayılı ilamın, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulu"nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1 maddeleri gereğince takdiren 203 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine; Harçlar Kanunu uyarınca 43.90 TL karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 04.07.2012 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Yerel mahkeme ile yüksek özel daire arasındaki uyuşmazlık; davalı sigorta şirketine, kasko sigortasıyla sigortalı olan davacı yönetimindeki aracın, yol üzerinde bulunan kar kütlesine çarparak, aracın radyatöründe oluşan çatlaktan sızan suyun sürücü tarafından fark edilmemesi sonucu, yaklaşık 5 km kadar yola devam edilmesi sonucunda, motorda oluşan hasarın kasko sigorta kapsamında kalıp kalmadığı noktasındadır.Türk Ticaret Kanunu"nun 1278.maddesine göre hasarın, sigorta kapsamında olmaması için, sigorta ettirenin kasdi davranışından ileri gelmesi gerekmektedir. Türk Ticaret Kanunu"nun 1292.maddesine göre de, sigorta ettirenin kusuru halinde, kusurun ağırlığına göre sigortacının ödemekle mükellef olduğu bedel indirilebilir. Aynı Kanunun 1293.maddesine göre sigorta ettiren kimse zararı önlemeye, azaltmaya veya hafifletmeye yarayacak tedbirleri almakla mükelleftir.
Dosya kapsamına göre; olay ocak ayında, havanın çok soğuk, zeminin karlı olduğu gece vaktinde meydana gelmiştir. Davacı 80 yaşında ve tek başına seyahat etmektedir. Olay yeri yerleşik alan dışıdır. Davacı, yoldaki buz kütlesine çarpınca aracını durdurarak kontrol etmiş ve herhangi bir anormallik görmemesi üzerine yoluna devam etmiştir. Daha sonra hararet ibresinin yükseldiğini görmesi üzerine, en yakın akaryakıt istasyonuna giderek aracını durdurmuş ve yardım talebinde bulunmuştur. Olayın gelişen bu durumuna göre, olayda sürücünün kasdi bir davranışının bulunduğunu kabul etme olanağı yoktur. Esasen bu yönde, davalı tarafın öne çıkan bir iddiası ve bu iddiayı doğrulayacak somut delil ve belgesi yoktur. Oysa sigortalının kasdi davranışı ile hasarın oluştuğu olgusunun davalı sigorta şirketince kanıtlanması gerekmektedir. Olayın oluş şekli, sürücünün birbirini izleyen hareketleri, motor hararetinin arttığını görmesi üzerine derhal en yakın benzin istasyonuna gelerek aracını stop ettirmesi karşısında, davacının koruma tedbirlerini yeterince almamak suretiyle kusurlu davrandığı ve bu kusurlu davranışının mahkemece de değerlendirildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, hasarın davacının kasdi davranışından ileri geldiğine dair mahkemenin kabulünü geçersiz kılacak veriye rastlanılmamıştır. Bu bağlamda, olayın ne şekilde gerçekleştiği tamamen davacının samimi anlatımlarıyla açıklık kazanmıştır. Mahkemenin direnme kararı doğrudur. Karar düzeltme talebi kabul edilerek direnme kararı onanmalıdır. Bu nedenle, usul ve yasaya uygun bulunan, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına dair karar kaldırılarak, davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile mahkemenin direnme kararının onanması gerekirken, karar düzeltme talebinin reddine dair sayın çoğunluğun değerli görüşüne katılmıyorum.