Görevi yaptırmamak için direnme - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/339 Esas 2018/1109 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/339
Karar No: 2018/1109
Karar Tarihi: 06.02.2018

Görevi yaptırmamak için direnme - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/339 Esas 2018/1109 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2016/339 E.  ,  2018/1109 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    A- Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    TCK"nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği,
    Anlaşıldığından, sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    B- Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
    Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Sanığın, kimlik tespiti yapmak isteyen müşteki polis memurlarına söylediği kabul edilen beddua ve ağır eleştiri niteliğindeki sözlerinin, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
    2- Kabule göre de, TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.