Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada aylık 800 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da 180 TL" ye indirilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, aylık nafakanın 500 TL"ye indirilmesine karar verilmiş, verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin 17.9.2012 tarih ve 12908-18875 sayılı ilamı ve "Yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, ödenmesi kararlaştırılan nafakanın indirilerek uyarlanması; ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında meydana gelebilecek önemli ölçüde değişiklik nedeni ile edimin aynen ifasının borçlu yönünden katlanılmaz hal almasına ve böylece işlem temelinin çökmüş bulunmasına bağlıdır. O nedenle, uyuşmazlığın çözümünde, iradın takdirine (veya kararlaştırılmasına) esas olan şartları ortadan kaldıracak önemde bir değişiklik olması aranacaktır. Somut olayda, davacının (nafaka yükümlüsünün) işinden çıkartılmış olması mahkemece önemli değişiklik olarak kabul edilmiştir. Bu husus, davacının tüm gelirini kaybettiği işinden elde etmesi halinde geçerli bir neden olarak kabul edilebilecektir. Ne var ki, taraflar arasında daha önce görülmüş olan davalarda; davacının taşınmazlarından (işyerleri ve tavuk çiftliğinden) kira geliri elde ettiği belirlenmiş olup mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. Bundan ayrı, işinden çıkartılmış olan davacının, bu nedenle dava dışı işyerinden işçilik alacaklarına karşılık bir tazminat alıp almadığı veya bu tazminatı almak amacıyla dava açıp açmadığı hususları da açıklığa kavuşturulmamıştır. Buna göre mahkemece; davacının tüm gelir kalemleri, gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edilmeli, davacının elde ettiği kira gelirlerinin, toplam geliri içindeki oranı belirlenmeli, ayrıca davacının dava dışı işyerinden işçilik alacakları nedeniyle tazminat alıp almadığı açıklığa kavuşturulmalı, bundan sonra davacının ekonomik ve sosyal durumunda önemli ölçüde bir değişiklik olup olmadığı karar yerinde tartışılmalı ve ortaya çıkacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir hüküm tesis edilmelidir." gerekçesi ile bozularak mahkemesine iade edilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulması neticesi, bozma kararı gereği araştırma yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar mahkemece, bozma gereği işlem yapılmış ise de, davacı kocanın gelir durumundaki azalmalar dikkate alınmadan davanın reddine karar verilmiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının, emekli olması nedeniyle maaşındaki azalmalar dikkate alınıp; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK"nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.