17. Hukuk Dairesi 2017/4282 E. , 2019/11137 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne ilişkin kararına karşı davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 14.04.2017 tarih ve 2017/182 E- 2017/195 sayılı kararının Yargıtayca incelenmesi, süresi içinde davalı ... vekili tarafından istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...’den alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine icra takipleri yapıldığını, davalı borçlunun adına kayıtlı ... İli, ... İlçesi, 20612 parsel, 2. kat 14 nolu bağımsız bölümü davalı 3. kişi olan ..."e mal kaçırma gayesi ile devredildiğinin tespit edildiğini, beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı ... dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını beyan ile davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı ... vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, yerel mahkeme kararına yönelik olarak davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Mahkemece dava konusu ... İli, ... İlçesi, 20612 parsel, 2. kat 14 nolu bağımsız bölümün rayiç bedelinin 220.000,00 TL olmasına rağmen tapuda 63.000 TL bedel ile devredildiğinin anlaşılmasına göre davanın kabulüne karar vermiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’de söz konusu gerekçe kabul edilerek davalı ...’ün istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Somut olayda, davacının aralarındaki kredi sözleşmelerinden kaynaklı davalı borçlu ...’den alacaklı olduğu, davalı borçlu aleyhine ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2014/387, ... 6. İcra Müdürlüğü’nün 2014/2001 ve ... 16. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9711 sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığı, takiplerin kesinleştiği, icra dosyalarından alınan haczi kabil mal bulunamadığına dair alınan haciz tutanaklarının İİK 105 kapsamında geçici aciz vesikası hükmünde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava konusu gayrımenkulün tapuda gösterilen değeri ile gerçek değeri arasında mislini aşan fark bulunduğu gerekçesi ile davalılar arasındaki tasarrufun iptale tabi olduğu beyan edilmiştir.
Dosya içerisinde yer alan tapu resmi senetlerine göre dava konusu gayrımenkulün davalı ... tarafından 23.12.2013 gününde kaydında yer alan ... Bank’ın 105.000,00 TL bedelli ipoteği ile beraber 63.000,00 TL bedel ile satın aldığı anlaşılmaktadır. Davalı ...’un dosyaya ibraz ettiği aynı günlü banka dekontunda davalı borçlunun hesabına 112.100,00 TL ödeme yapıldığı, davalı ...’un söz konusu gayrımenkul teminat gösterilerek dava dışı ...’tan konut kredisi çektiği yine aynı gün davalı ... aleyhine ... tarafından dava konusu gayrımenkul kaydına ipotek konulduğu, anlaşılmaktadır. Davalılar arasında dava konusu gayrımenkul alım-satımı haricinde herhangi bir ticari ilişki olduğu taraflarca da iddia edilmediğine göre söz konusu banka ödemesinin söz konusu gayrımenkulün alımı için yapıldığının da kabulü gerekecektir. Davalıların birbirini tanıdığının yada davalı ...’un davalı borçlunun durumunu bilen veya bilmesi gereken kişi olduğunun da ispatlanamamasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince dava konusu gayrımenkulün ipotek yükü ile beraber satın aldığı, bunun haricinde satım gününde de 112.100,00 TL bedelin banka kanalı ile davalı borçlunun hesabına gönderildiği hususları dikkate alınmaksızın dava konusu gayrımenkulün tapuda gösterilen satış bedeli ile bilirkişi raporu ile belirlenen gerçek değeri arasında mislini aşan fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA aynı kanunun 373/5 md. uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 1.439,43 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... alınmasına, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.