19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3227 Karar No: 2020/12797 Karar Tarihi: 14.10.2020
1072 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/3227 Esas 2020/12797 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Devrekani (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi, bir sanık hakkında 10 ay hapis ve 375 TL adli para cezası ile cezalandırma kararı vermişti. Hapis cezasının adli para cezasına çevrilerek hüküm açıklanması geri bırakılınca, sanık denetim süresi içinde kasıtlı suç işledi. Ancak, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sanık lehine kazanılmış hak olarak kabul edilmeliydi. Ayrıca, sanık hakkında uygulanan 1072 sayılı Kanun'un 2. maddesi, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanığın lehine olan 5728 sayılı Kanun’un 325. maddesi ile değiştirilmeden önceki hali uygulanması gerekiyordu. Bu nedenlerle, karar bozuldu ve dosya yeniden incelenmek üzere mahkemeye gönderildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle: 1072 sayılı Kanun'un 2. maddesi, 5728 sayılı Kanun’un 325. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2020/3227 E. , 2020/12797 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1072 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Devrekani (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi" nin 10.02.2009 tarih, 2008/77 Esas, 2009/11 sayılı kararı ile sanık hakkında 6.000 TL ve 375 TL adli para cezasına hükmedildiği ve bu karara yönelik o yer ve üst Cumhuriyet savcılarının temyiz taleplerinin sanık aleyhine olmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından önce, Devrekani (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi"nin 10/02/2009 tarihli kararı ile sanığın 10 ay hapis ve 375 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının TCK’nin 50. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, bu kararın o yer ve üst Cumhuriyet savcıları tarafından ancak sanık aleyhine olmamak üzere temyiz edilmesi sonrasında, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 26/11/2011 tarihli kararı ile kanun değişikliği nedeniyle davaya bakma görevinin asliye ceza mahkemelerine ait olduğu yönlerinden bozulduğu, bozmadan sonra sanık hakkında 10 ay hapis ve 1.660 TL adli para cezasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmakla, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi ile hüküm açıklanırken, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından önce verilen ve bozulan hükümdeki hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin, CMK"nin 326/son maddesi uyarınca sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden cezanın hapiste bırakılarak hüküm kurulması, 2- Sanık hakkında, 1072 sayılı Kanun"un 2. maddesinin, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanığın lehine olan 5728 sayılı Kanun’un 325. maddesi ile değiştirilmeden önceki halinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, maddenin suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 325. maddesi ile değişik haline göre hüküm kurularak fazla ceza tayini, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 14/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.