14. Hukuk Dairesi 2017/1515 E. , 2017/6788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.12.2004 gününde verilen dilekçe ile asıl ve birleştirilen davalar ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 10.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- birleştirilen davacısı Hazine tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Asıl dava, 4706 sayılı Yasa uyarınca tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise yolsuz tescil nedeniyle mülkiyetin iadesine yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Asıl davada davacı vekili, davalı Hazine adına kayıtlı olan 347 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 4916 sayılı Yasa ile değişik 4706 sayılı Yasanın 5. maddesi kapsamında mülkiyetinin bedelsiz olarak Belediye"ye devredilmesi gerekirken Hazine tarafından ihaleye çıkartılarak dahili davalı ..."a satıldığını, satış işlemi kesinleşmeden ihalenin feshedildiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde 1995 yılında yapımına başlanan yapılar bulunduğunu bu nedenle 4706 sayılı kanunun 5. maddesi kapsamında dava konusu taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescili isteminde bulunmuştur.Davalı Hazine vekili, ... tarafından ihalenin feshi işlemine karşı ... 1. İdare Mahkemesinde iptal davası açıldığını, idari davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin 4706 sayılı kanunun 5. maddesi kapsamında ""Bakanlıkça tespit edilen"" alanlardan olmadığını ve Çevre Kanunu ve Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğine göre kat"i inşaat yasağı bulunan 0-300 metre içerisinde kalmakta olduğundan Belediyeye devrinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada ise davacı Hazine vekili, dava konusu 347 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı ..."a ihale yoluyla satıldığını; ancak, ihalenin iptal edildiğini, bu nedenle taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili isteminde bulunmuştur.Mahkemece asıl davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir.Hükmü, asıl dosya davalısı, birleştirlen dosya davacısı Hazine vekili temyiz etmiştir.I- HMK’nın 165. maddesine göre; bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.II- 4706 sayılı yasanın 5. maddesinin 6. fıkrasında; ""Belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup, Bakanlıkça tespit edilen, Hazineye ait taşınmazlardan, 19.07.2003 tarihinden önce üzerinde yapılanma olanlar; Hazine adına tescil tarihine bakılmaksızın öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilir. Bu şekilde devredilen taşınmazlar, haczedilemez ve üzerinde üçüncü kişiler lehine herhangi bir sınırlı ayni hak tesis edilemez..."" hükmü mevcuttur.Somut olayda; dava konusu 347 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 31.07.2003 tarihli ihale kararıyla ..."a satıldığı, sözkonusu ihalenin 11.08.2003 tarihinde iptal edildiği, ... tarafından ihalenin iptal edilmesine dair kararın iptaline yönelik ... 1. İdare Mahkemesinin 2003/1357 E. sayılı dosyası ile 21.12.2005 tarihinde dava açıldığı, davanın ... İdare Mahkemesinin 2015/1116 E. sayılı dosyası ile yargılamasının devam ettiği, dava konusu taşınmazın da halen ... adına tapuda tescilli bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yukarıdaki açıklamalar göz önüne alınarak öncelikle... İdare Mahkemesinin 2015/ 1116 E. sayılı dosyasının sonucu beklenmeli, idari davanın kesinleşmesinden sonra ise 4706 sayılı yasanın 5. maddesi kapsamında dava konusu taşınmazın ""19.03.2003"" tarihinden önce yapılıp yapılmadığına yönelik bilirkişi raporu alındıktan ve Bakanlıkça tespit edilen taşınmazlardan olup olmadığı belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-birleştirilen dosya davacısı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.