4. Ceza Dairesi 2017/21050 E. , 2020/17933 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi, tanık ..."un aşamalarda, tarafların karşılaştıkları esnada gerçekleşen olayda sanığın tehdit ettiğinden bahsetmemesi, olayın devamında ise sanığın iddianamede geçen tehdit sözlerinden farklı olarak "bu olay burada bitmeyecek, nasıl olsa görüşeceğiz" dediğini beyan etmesi, tanık ..."un sanığın tehdit ettiğini duymadığını belirtmesi, tanıklar ... ile ..."ün, aşamalarda, sanığın tehdit ettiğine dair beyanlarının bulunmaması ve tanıklar, sanığın kardeşi Kadir ve babası Mehmet"in sanığın tehdit eylemlerini gerçekleştirdiğine ilişkin beyanları karşısında; hangi tanık beyanlarına ve kanıtlara neden üstünlük tanındığı tartışılıp açıklanmadan yetersiz gerekçeyle sanık hakkında TCK"nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçundan zincirleme suç artırımı yapılması suretiyle mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Sanık ..."ın aşamalarda, katılanın, üzerine yürüyerek kendisini tehdit ettiğini belirtmesi, tanıkların da taraflar arasında münakaşanın yaşandığı ve karşılıklı olarak birbirlerine hakaret ettiklerine yönelik beyanları karşısında; olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanık hakkında uygulanma olanağının tartışılmaması,
b-TCK"nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçunun seçimlik ceza yerine yalnızca hapis cezası öngörmesi karşısında; mahkemece temel cezanın doğrudan 180 gün adli para cezası olarak belirlenmesi,
3-(1) nolu bozmaya uyulup tarafların karşılaştıkları esnada ve olayın devamında katılanın evinin önünde meydana gelen tartışmada, sanığın tehdit suçunu işlediği kanaatine varılamaması halinde; sanığın jandarma karakolunda katılana hitaben söylediği ve tutanak altına alınan "bu olay burada bitmeyecek, bu olay burada kapanmayacak" sözlerinin, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilen alenen hakaret suçuyla zaman birliği içinde sarf edilmediği anlaşılmakla, bu hususun basit yargılama usulünün uygulanmasına engel teşkil etmediği belirlenerek;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken (2-b) nolu bozma sebebi yönünden 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.