Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14900
Karar No: 2017/3563
Karar Tarihi: 24.04.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/14900 Esas 2017/3563 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı Orman Yönetimi ve ... Elektrik Üretim A.Ş., söz konusu taşınmazın orman alanı olarak tescil edilmediği gerekçesiyle dava açmıştır. Mahkeme öncelikle görevsizlik kararı vermiş, Dairemiz ise bu kararı bozmuş ve uyuşmazlığın kadastro mahkemesinde çözüleceğini belirtmiştir. Dava açıldıktan sonra Orman Yönetimi taşınmazın orman alanı olduğunu iddia etmiş, ancak uzman bilirkişi yapılan incelemede çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hüküm onanmıştır.
Kanun maddeleri:
- 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4/3. maddesi
- 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi
- 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi
- 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri
- 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi
- 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi
20. Hukuk Dairesi         2015/14900 E.  ,  2017/3563 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Orman Yönetimi ve ... Elek. Üretimi A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 115 ada 3 parsel sayılı taşınmaz 2427,39 m² yüzölçümü ile senetsizden tarla vasfıyla davalı adına tespit edilmiştir.
    Davacı .... vekili, .. köyü 103, 104, 105, 106, 107, 112, 113, 114, 115 ve 116 sayılı adalar içinde kalan orman alanlarının, şirketçe kurulup, 49 yıl süreyle işletilecek olan ... Barajı ve ... sahasında kaldığını ve bu yerlerin Orman Bakanlığınca 2007 yılında baraj yapılmak üzere davacı şirkete tahsis edilerek 18.02.2008 günlü teslim ve tesellüm tutanağı ile kendilerine teslim edildiğini, ancak ilgili köyde orman parselleri askı ilânına çıkarıldığı halde, sözü edilen taşınmazların orman olarak tespit ve ilan edilmediğini bildirerek, çekişmeli taşınmazların orman olarak tespit ve tescilini talep etmiş, mahkemece uyuşmazlığın çözüm yerinin idare mahkemesi olduğu belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2010/9085 - 10036 sayılı kararında özetle; [Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Kanun hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı Çevre ve Orman Bakanlığının (Orman ve Su İşleri Bakanlığı ya da Orman Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumetin Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden ret edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tesbit tutanağının, malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, kanun ve yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye gönderilmesini kadastro müdürlüğünden istemesi gerektiği, tespit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tespit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir.
    Bu ilkeler gözönünde bulundurularak davacı şirketin dava dilekçesine ekli krokide kırmızı işaretli olarak gösterilen sınırlar içinde kalan ve kendilerine tahsis edilmiş bulunan taşınmazlar hakkında dava açmakta hukukî yararı bulunduğu gözönüne alınarak, bu taşınmazlar tam olarak tespit edilmeli, tamamının kadastro tespit tutanakları getirtilmeli; gerçek kişiler adına tespit edilenlerin tespit malikleri davaya dahil edilmeli, kesinleştirilen tutanaklar davalı hale getirildikten sonra işin esasına girilerek bu kısımların orman sayılan yerlerden olup olmadığı araştırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.] denilerek bozulmuştur.
    Bozma kararından sonra Orman Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile davaya müdahil olmuş, mahkemece çekişmeli taşınmaza ait dava dosyası tefrik edilmiş ve bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacıların Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve diğer davalılar hakkında açmış olduğu davanın reddine, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kain 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar Orman Yönetimi ve ... Elektrik Üretim A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 24/04/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi