Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5230
Karar No: 2018/7646
Karar Tarihi: 11.12.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/5230 Esas 2018/7646 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/5230 E.  ,  2018/7646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Uygulama kadastrosu sırasında ... İlçesi, Fevziye Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... ve ... adlarına kayıtlı bulunan eski 474 parsel sayılı 11934 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 48 parsel numarasıyla ve 11.889,65 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 473 parsel sayılı 4038 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 49 parsel numarasıyla ve 4.023,88 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 472 parsel sayılı 4038 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 50 parsel numarasıyla ve 4.023,25 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 471 parsel sayılı 4038 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 51 parsel numarasıyla ve 4.022,52 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ... ve ... adlarına tapuda kayıtlı bulunan eski 470 parsel sayılı 4038 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 52 parsel numarasıyla ve 4.023,21 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve ... adlarına tapuda kayıtlı bulunan eski 54 parsel sayılı 33400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 53 parsel numarasıyla ve 33.519,42 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazların sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalılara ait 101 ada 53 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve 17.07.2014 ve 18.02.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda, (A) harfi ile gösterilen, 101 ada 51 parsele 128.59 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 101 ada 50 parsele 129.03 metrekare, (C) harfi ile gösterilen 101 ada 49 parselin 112.76 metrekare, (D) harfi ile gösterilen 101 ada 48 parsele 92.76 metrekare ve (E) harfi ile gösterilen 101 ada 52 parselin 82.47 metrekarelik alana ilişkin 101 ada 53 parselin tapusunun bilirkişi raporlarında belirtilen miktarlarda iptal edilerek davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildikten sonra davacılar vekilinin tavzih talebi kabul edilerek tavzihen mahkemenin 18.07.2014 tarih ve 2010/208 Esas, 2014/297 Karar sayılı kararının başlık kısmında davacı olarak ... ..."ın yazılmasına, davacı parsellerde her davacının hissesi olmayıp hisse oranları farklı olduğundan "101 ada, 53 parselin tapusunun, bilirkişi raporunda belirtilen miktarlarda iptal edilerek davacıların davacı parsellerdeki hisseleri oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline" şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
    Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda mahkemece, iki harita mühendisi tarafından hazırlanan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda açıklandığı üzere araştırma yapılmamış, tesis paftasının teknik belgelerinin paftasına uygun çizilip çizilmediği, uygulama kadastrosu ile taşınmazların paftasına aktarılırken hangi noktalarda yanlışlık yapıldığı belirtilmeksizin uygulama kadastrosu ile oluşturulan sınırların hatalı olduğu belirtilmekle yetinilmiş olup, keşiften sonra üç kişilik ... mühendisi bilirkişi kurulundan alınan raporda dosyaya sunulan ilk bilirkişi raporunda uygulama kadastrosuyla oluşan sınırlar ile tesis paftasının çakıştırıldığının ve uygulama kadastrosu ile oluşturulan sınırların tesis paftasına uygun olduğunun rapor edildiği, ancak hükme esas alınan ikinci raporda ilk raporun içeriğinin irdelenmediği ve böylece iki rapor arasında oluşan çelişki giderilmeksizin karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmalı, uygulama kadastrosu sırasında hata yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise nereden kaynaklandığı tespit edilmeli, raporlar arasındaki çelişkinin sebebi belirlenmeli ve yöntemince giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, tavzih yolu ile gerekçeli karar başlığına taraf eklenmesi ve hüküm fıkrasının yeni hüküm oluşturacak şekilde değiştirilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi