Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/837
Karar No: 2017/2925

Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/837 Esas 2017/2925 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2015/837 E.  ,  2017/2925 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma
    HÜKÜM : ... hakkında: beraat Diğer sanıklar hakkında: mahkumiyet

    11.06.2007 tarihli iddianame ile sanık ... hakkında katılan ...’e yönelik dolandırıcılık suçundan, sanık ... hakkında ise katılanlar ... ve ...’a yönelik dolandırıcılık suçlarından kamu davası açıldığı halde hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu suçlardan dolayı zamanaşımı süresi içinde Mahkemece hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    I- Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan verilen beraat hükmüne; sanıklar ... ve ... hakkında aynı suçtan kurulan mahkûmiyet hükümlerine ve sanıklar ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik, katılan ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK"nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlarının “kamu barışına karşı suçlar” bölümünde yer alması ve mağdurunun kamu olması, katılan ..."ın, bu suçlardan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle, adı geçenin bu suçlarla ilgili davaya katılmaya ve verilen hükümleri temyiz etmeye hakkı bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince ... vekilinin temyiz talebinin REDDİNE,
    II- Sanık ... hakkında, katılan ..."e yönelik resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı Mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir edilmiş olduğundan, katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    III- Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik, sanık ... müdafii ve sanık ... ile katılan ... vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Toplanan deliller karar yerinde tartışılıp yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı ve artıcı sebeplerin bulunmadığı takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde ve mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafii ve sanık ... ile katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    IV- Sanıklar ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafii ile sanık ..."in; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar... müdafii, sanıklar... ve... ile katılan ... vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    1- Suç işlemek için örgüt kurma suçu bakımından; 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek için örgüt kurmak” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibarıyla devamlılık göstermesi; oluşumun yapısı ve üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması; üyeleri üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanması gerekir. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur bakımından somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir. Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.
    Somut olayda, örgüt oluşturmak için sanıkların sayısı yeterli ise de; aralarında hiyerarşik ilişki bulunduğu ve yapılanmanın üyeleri üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazandığı konusunda yeterli ve kesin delil bulunmamaktadır. Bu duruma göre, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve dolayısıyla “suç işlemek için kurulmuş olan örgüte üye olma” suçlarının unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında bu suçlardan beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2- Resmi belgede sahtecilik suçu bakımından; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK’nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca; "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu da gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda; sanıkların ağır hasarlı olarak satın aldıkları araçlara ait motor ve şase numaralarını çalıntı araçlara monte edip bunları noterde mağdurlara satmaları şeklinde gerçekleştiği kabul edilen eylemlerinin, bir suç işleme kararının icrası kapsamında kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suç oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan her bir eylem için ayrı ayrı hüküm kurulması,
    3- Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden kabule göre de;
    a)Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 204/1. maddesinin uygulanması istenerek dava açıldığı halde, ek savunma hakkı tanınmadan TCK"nın 204/3. maddesi uygulanarak bu sanığın cezasının artırılması,
    b)Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanıklar ... ve ... hakkında, 5237 TCK"nın 58/7. maddesi gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi,
    c)Sanıklar hakkında 237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar... ve ... müdafiinin; sanıklar....ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    V- Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik, sanık ... müdafii ve sanık ... ile katılan ... vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık ... müdafii ve sanık ... ile katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a) Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanıklar ... ve ... hakkında, 5237 TCK"nın 58/7. maddesi gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi, yasaya aykırı,
    b)Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ... ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi