Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/951 Esas 2019/8397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/951
Karar No: 2019/8397
Karar Tarihi: 11.11.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/951 Esas 2019/8397 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalıya yapılan ödemeler nedeniyle meydana gelen Kurum zararının davalıdan tahsili istemi üzerine açılmıştır. Mahkeme, %29 sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalıya yapılan ödemelerin kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacı Kurum temyiz istemiyle başvurmuştur. Kararda, bir ceza mahkemesi kararındaki maddi olayın hukuk hakimi için de bağlayıcı olduğu ve hukuk hakiminin ceza hakiminin kabul ettiği maddi vakıaya bağlı olduğu belirtilmiştir. Kusur raporuna göre, davalı işveren %80 oranında kusurlu kabul edilmiştir. Ancak ceza dosyasında kusurlu bulunarak mahkum olanlar yönünden kusur incelemesi yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, ceza dosyasının kesinleşmesi halinde, iş kazasının olduğu meslek kolu ile iş ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu alınması ve sonuca göre karar verilmesi gereklidir. Ayrıca tedavi ve ilaç gideri dayanağı belgeler dosya içinde bulunmadığı için, ilgili yerlerden celp edilip irdelenmelidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesine göre, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır.
10. Hukuk Dairesi         2017/951 E.  ,  2019/8397 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava iş kazası sonucu %29 sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalıya yapılan ödemeler nedeniyle meydana gelen Kurum zararının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
    1-Davacı Kurum; 13.12.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalıya yapılan ödemelerin tahsilini istemiş, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda, hükme esas alınan kusur raporuna göre, davalı işveren % 80, kazalı sigortalının ise % 20 oranında kusurlu oldukları kabul edilmek suretiyle hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de, ceza dosyasında kusurlu bulunarak mahkum olanlar yönünden kusur incelemesi yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Ceza dosyasının kesinleşmesi halinde, ceza davasında kusurlu bulunarak mahkum olanlara, zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde az da olsa bir miktar kusur verilmesi gereği gözetilerek, ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın mahkumiyet niteliğinde bulunmadığı gözönünde bulundurularak, iş kazasının olduğu meslek kolu ile iş ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
    2-Tedavi ve ilaç gideri dayanağı belgeler dosya içinde bulunmadığı anlaşılmakla, ilgili yerlerden celp edilip irdelenmeli sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen fiili ve hukuki durumlar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 11/11/2019 gününde oybirliği ile





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.