21. Hukuk Dairesi 2015/17856 E. , 2016/5515 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, 7.10.1990 tarihinde çakışan tarihler dışında kalan günlerin dava tarihine kadar bu kapsamda kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunduğunun tespiti ile 6552 sayılı Yasa"dan yararlanma hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, 07/10/1990 tarihinden dava tarihine kadar çakışan 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları haricinde 2926 sayılı Yasa uyarınca Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini ve 6552 sayılı Yasadan yararlandırılmasını istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 07/10/1990-13/02/2015 tarihleri arasında çakışan S.. S.. sigortalılığı dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile davacının 6552 sayılı Yasadan yararlandırılmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 10/09/1989 tarihli giriş bildirgesi ile tarımsal faaliyeti nedeniyle aynı tarih itibariyle 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, 08/10/1990 tarihinde başlayan 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle davalı Kurumca 07/10/1990 tarihi itibariyle Tarım Bağ-Kur sigortalılığının sonlandırıldığı, davacının 5510 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 01/10/2008 tarihine kadar kısa süreli 506 sayılı Yasa kapsamında çalışmalarının bulunduğu, 5510 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarih ile 6111 sayılı Yasa"nın yürülüğe girdiği 01/03/2011 tarihleri arasında davacının 13/10/2008-18/10/2008, 25/11/2008-11/01/2009, 19/05/2009-10/06/2009, 17/06/2009-16/07/2009, 18/07/2009-18/07/2009, 03/07/2009-06/07/2009, 05/08/2009-19/10/2009, 24/10/2009-30/11/2009, 22/12/2009-25/01/2010, 17/10/2010-30/03/2011 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi kapsamında sigortalılığının bulunduğu, bu tarihten sonra yine 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi kapsamında sigortalılığının bulunduğu, 30/09/2001 tarihinden itibaren ziraat odası kaydının , 2002-2008 yılları arasında ÇKS kaydının bulunduğu, tarımsal arazilerinin olduğu,kolluk araştırması ve tanık beyanlarından davacının tarımsal faaliyerine ara vermediği, 15/01/2015 tarihinde 6552 sayılı Yasadan faydalanmak için davalı Kuruma başvurduğu anlaşılmaktadır.
Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri, Tarım Bağ-Kur sigortalısının kısa süreli olarak SSK’na tabi çalışmasının tarım faaliyetinin devamına engel olmayacağı ve dolayısıyla bu hizmetler dışında tarım faaliyetinin kanıtlanması durumunda sigortalığın devam ettiğinin kabulü gerekeceği yönündedir.
2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesine göre " sigortalıların kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının,kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin,tarım kredi kooperatifleri ve birliklerinin, Anonim Şirketi kayıtları esas alınır." Bu kayıtlar tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesidir.
Öte yandan, 01/10/2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan 2926 sayılı Yasa uyarınca, Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, gerek 506 ve gerekse 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartların da gerçekleşmesi halinde 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 2926 sayılı Yasa"nın 5 ve 6.maddelerine göre tarım Bağ-Kur sigortalılığının 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların başlamasından bir gün önce sona ereceğinin ve bu çalışmaların sona ermesinden bir gün sonra başlayacağının gözönünde bulundurulması gerekir.
01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 17/04/2008 tarihli 5754 sayılı Yasa"nın 33. maddesi ile değiştirilen " Sigortalılık Hallerinin Birleşmesi" başlıklı 53/1 maddesi; " Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı ” hususunu düzenlemiş olmakla, önce başlayan sigortalılığa üstünlük tanımıştır.
Ancak 5510 sayılı Yasanın 53/1. maddesi 01/03/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilerek (b) bendi -2926 sayılı Yasa- kapsamındaki sigortalılık ile (a) bendi -506 sayılı Yasa- kapsamında sigortalılığın çakışması halinde (a) bendi kapsamındaki sigortalılığa geçerlilik tanınacağı şeklinde bir düzenleme getirilmiş olup, yasanın ilk halinde önce başlayan sigortalılığa üstünlük tanıyan 53/1. maddesi, 01/03/2011 tarihinde değiştirilerek, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmalara geçerlilik tanınacağı şeklinde değiştirilmiş ve 6111 sayılı Yasanın Geçici 33. maddesi ile de bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı ayrıca hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren, 6552 sayılı “İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 81. maddesi ile” 5510 sayılı Kanuna geçici 60. madde eklenmiştir. Anılan maddedeki düzenlemede: Bu madde kapsamındaki Kurum alacaklarından genel sağlık sigortası primi haricindeki alacaklar bakımından 31/12/2014, genel sağlık sigortası primi alacakları yönünden ise 30/04/2015 tarihine kadar Kuruma başvuruda bulunularak yapılandırmadan yararlanılma talebinde bulunulması ve yeniden yapılandırılan borcun, bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacakların tamamının tahsilinden vazgeçileceği ve bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların bu maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamalarının gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacının 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları kısa süreli olup, tarımsal faaliyetinin devam ettiği de anlaşıldığından 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları dışlanmak suretiyle 07/10/1990 tarihinden 01/10/2008 tarihine kadar ve yine 01/03/2011 tarihli 6111 sayılı Yasa ile değişik 5510 sayılı Yasa"nın 53. maddesi uyarınca 01/03/2011 ile dava tarihi 13/02/2015 arasında 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi kapsamındaki ( 506 sayılı Yasa kapsamında) sigortalı olduğu tarihler haricinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi yerinde ise de, 5510 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihi olan 01/10/2008 tarihi ile 6111 sayılı Yasa"nın yürülük tarihi olan 01/03/2011 tarihine kadar önceden başlayıp devam eden sigortalılık Tarım Bağ-Kur sigortalılığı olacağından bu dönemdeki 5510 Sayılı Kanun"un 4/a maddesi kapsamındaki ( 506 sayılı Yasa kapsamında) sigortalı çalışmalarının dışlanması hatalıdır. Öte yandan, 6552 sayılı Yasadan yararlanmak için davacının 31/12/2014 tarihine kadar Kuruma başvuruda bulunması gerektiğinden süresinde başvurusu bulunup bulunmadığı araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.