Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/11298 Esas 2021/513 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/11298
Karar No: 2021/513
Karar Tarihi: 02.02.2021

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/11298 Esas 2021/513 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, bir trafik kazasında eşi/babalarının vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlar ve mahkeme davayı kabul etmiştir. Ancak davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında bir karar verilebileceği gibi, Yargıtay'ın da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğini belirtmiştir. Mahkeme ayrıca, davacıların yararına kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince eksik nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin bozma nedeni olduğunu belirtmiştir. Kararda, davalının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunduğu belirtilerek, gecikmesi durumunda temerrüt faizinden sorumlu olduğu ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nın 427. maddesi ile 2918 sayılı KTK'nun 99/1. maddesi ve ZMSS Genel Şartları'nın B.2. maddesi gösterilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2020/11298 E.  ,  2021/513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, 25.10.2011 tarihinde, müvekkillerinin eşi/babası ...."ın, davalıya trafik sigortalı araçta yolcu iken gerçekleşen tek taraflı kazada vefat ettiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 100,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; taleplerini 13.12.2013 tarihli dilekçesi ile artırmıştır.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kabulü ile davacı eş .... için 16.427,42 TL, çocuklardan .... için 231,63 TL, ..... için 178,89 TL, ... için 405,78 TL, .... için 1.004,81 TL, ... için 3.825,61 TL,... için 1.072,52 TL, ... için 1.640,46 TL ve ... için 3.073,57 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 25/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2014 yılı için 1.890,00 TL"dir.
    Temyize konu karar, davacılar .....lehine hükmedilen tazminatların miktarları itibariyle temyiz eden davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin davacılar .... ve ... lehine hükmedilen maddi tazminatlara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacılar yararına kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince eksik nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    4-Davalı ..., davacıların desteğinin vefat ettiği aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK"nun 99/1.maddesi ile ZMSS Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Sigorta şirketine yapılmış bir başvurunun bulunmadığı durumda ise, davanın açılmasıyla temerrüde düşen sigortacının dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerekir.
    Somut olayda, her ne kadar sunulan belgelerde davalıya başvuru tarihi tam olarak tespit edilemiyor ise de davacı tarafça davalıya başvuru sonrasında davalının talebi reddettiğine dair 27.12.2011 tarihli red yazısı hasar dosyasında bulunduğundan bu tarihin temerrüt tarihi sayılarak bu tarihten faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken
    kaza tarihinden faize hükmedilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacılar .... ve ... lehine hükmedilen maddi tazminatlara ilişkin temyiz dilekçesinin miktar bakımından reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3.bendinde yer alan "1500 TL" ibaresinin çıkarılarak yerine "3.343,28 TL" ibaresinin yazılmasına; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan "kaza tarihi olan 25/10/2011" ibaresinin çıkarılarak yerine "temerrüt tarihi olan 27/12/2011" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 02/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.