
Esas No: 2011/4-852
Karar No: 2012/406
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/4-852 Esas 2012/406 Karar Sayılı İlamı
- MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
- HAKİMİN KİŞİLİK HAKLARININ ZARARA UĞRATILMASI
- HAKİMİN TARAFSIZLIĞINDA KUŞKU YARATILMASI
- KARAR ELEŞTİRİSİNİN HAKİMİN KİŞİLİK HAKLARINI İHLALİ
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 312
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.11.2007 gün ve 2003/561 E. 2007/411 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24.02.2011 gün ve 2010/3111 E. 2011/1872 K. sayılı ilamı ile;
“...Davacı, davalı Z"nin sunuculuğunu yaptığı davalı Ş. "nin konuşmacı olarak katıldığı Kanal … Televizyonunun 09.07.2000 günlü … adındaki yayınında, davalı Ş.tarafından söylenen sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Yerel mahkemece, Dairemiz bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonunda, yayının eleştiri niteliğinde olduğu gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Dava konusu yayında, davalı ’nin, üyesi olduğu siyasi partinin genel başkanının cezalandırılmasına ilişkin kararın Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından onanmasına ilişkin karardan söz edilmiştir. Yayın sırasında davalı Şevket Kazan; Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyelerinin Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kararını onamasının doğru olmadığı, mahkumiyet kararının gerekçesinde yer almayan açıklamaların onama kararına gerekçe yapılmasının yeni bir tertip oluşturduğu, 8. Ceza Dairesi üyelerinin yargıyı siyasi düşüncelerine alet ettikleri, yargının siyasallaştığı, insanların güvenini zedeleyen kararlar verildiği biçiminde sözler söylemiştir.
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin, davalı Ş’nin üyesi olduğu partinin genel başkanı hakkında Türk Ceza Yasası’nın 312/2. maddesindeki suçu işlediğine ilişkin cezalandırma kararı, temyiz incelemesi sonucu davacının da imzasını taşıyan Yargıtay 8. Ceza Dairesi kararı ile onanmıştır. Davacının, 8. Ceza Dairesi Başkanı olarak altında imzası bulunan kararın siyasi düşüncelerle verildiği, yargının siyasallaştığı ve 8. Ceza Dairesi"nin taraflı kararlar verdiği biçimindeki nitelemeler nedeniyle davacının kişilik haklarının zarara uğradığı, yüksek mahkeme üyesi olarak tarafsızlığı konusunda kuşkular oluşmasına neden olunduğu kabul edilmelidir.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, dava konusu yayında davalı Ş. tarafından söylenen sözlerin hukuka aykırılığı gözetilerek davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir...”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 27.06.2012 gününde yapılan ikinci görüşmede karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oyçokluğu ile karar verildi.