12. Ceza Dairesi 2018/540 E. , 2019/9657 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : Sanıklar ... ve ... hakkında TCK"nın 89/1, 89/3-b, 62. maddeleri gereği mahkumiyet
Sanık ... hakkında CMK"nın 223/2-e maddesi gereği beraat
Sanık ... müdafii
Taksirle yaralama suçundan sanıklar ... ve ... "in mahkumiyetine ve sanık ..."un beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve sanıklar müdafilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık ... hakkındaki hükme yönelik incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/5. maddesinde yer alan, "Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, katılan vekilinin 19.06.2009 tarihinde sunduğu şikayet dilekçesinde şüpheli olarak Alp isimli şahıstan şikayetçi olduğunu belirtmekle birlikte 15.09.2009 tarihinde savcılıkta alınan beyanında dilekçede Alp ismini belirtilmiş ise de bunu olayın aydınlatılması için verdiğini ,asıl şikayetçi olduğu kişilerin ... ve ... olduğunu beyan etmesi karşısında, her ne kadar katılan vekili sanık ... hakkında 17.06.2014 tarihli duruşmada beyanında sanık ..."dan şikayetçi olduklarını beyan etmiş ise de; sanık hakkında şikayet süresi içerisinde usulünce yapılmış bir şikayet bulunmadığı ve müsnet olayda bilinçli taksirin koşullarının da gerçekleşmediği anlaşıldığından, yasal süresinde yapılmayan şikayet nedeni ile kamu davasının düşmesine kararı verilmesi yerine, yazılı şekilde yargılamaya devamla delil tartışmasına girilerek sanık hakkında yeterli delil elde edilemediğinden suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığından bahisle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkındaki davanın şikayet yokluğu nedeniyle TCK"nın 73, 139 ve CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklardan ... ve ..."un ortağı, sanık ..."ın ise işin yürütümünden sorumlu oldukları işyerinde kaynakçı olarak çalışan katılanın, olay günü kendisine çatı yükseltme görevi verilmesi nedeniyle çatıda çalıştığı esnada trapez saç üzerine basarak ayağı kayması neticesinde yaklaşık 4-5 metre yükseklikten aşağıya düşerek yaşamını tehlikeye sokacak, ağır derecede kırık ve duyu ve organlarından birinin işlevinin kaybı olacak şekilde yaralandığı ve bilinçli taksir koşullarının gerçekleşmediği olayda; her ne kadar bilirkişi raporlarında sanık ..."ın tali kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de meydana gelen zarar karşısında verilen ceza miktarında bir isabetsizlik bulunmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK"nın 50/(4) maddesine göre: "Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz." hükmüne rağmen Sanıklar ..., ... hakkında "kısa süreli nitelikte olmayan hürriyeti bağlayıcı cezaların paraya çevrilmesine yer olmadığına" biçiminde yasal olmayan gerekçe ile TCK"nun 50/1 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak tahsiline karar verilmesi,
Yargılama giderlerinden sayılan katılanlar lehine hükmedilen vekalet ücretinin, sanıklardan eşit olarak tahsiline karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz talepleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 01/10/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.