BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/47 Esas 2022/371 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/47
Karar No: 2022/371
Karar Tarihi: 11.04.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/47 Esas 2022/371 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/47 Esas
KARAR NO : 2022/371

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 11/04/2022


Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
davacı şirket ile davalı şirket arasında iş ilişkisi bulunduğu. bu ticari ilişki nedeniyle davalıya ait ------- trafik ve ----- davacı şirket tarafından sigorta edildiği, toplam
değeri ---- olan bu poliçelerin ödemesi davalı tarafından yapılmadığı, bu poliçeler nedeniyle davalı tarafından çek olarak ödenen veya hesaba gönderilen bir bedel bulunmadığı, davalının davacı şirkete verdiği çekler ve yapılan ödemelerin 2016-2018 tarihlerinde ticari ilişkilerinden
kaynaklanan açık hesabından kaynaklandığı ileri sürülerek
fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın % 20’ından az olmamak üzere icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesi, dava harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; ---------- tarihleri arasında araçlarının satılana kadar-----yıllarındaki sigortalarını peşin çalıştıkları, tanışlığı olmayan veya az olan kimse açık cari hesap açamayacağı, devamlı alışveriş olduğundan kendilerinden teklif alıp ---- çek yazıp ödedikleri, oluşan samimiyet sonrasında cari hesap şeklinde çalışmak istedikleri, bir anda yüklü ödeme yapmak istemedikleri, hem eski bakiyelerine hem de son poliçelerinde kolaylık göstermeleri adına ve ileride ki oluşacak ödemelere istinaden çek yazıp verdikleri, açık cari hesap olarak çalışmaya başladıkları, ilk açık cari çalışmalarında ----- satılan -----sigortası yaptırdıkları, kendi kredi kartlarından çektirilip araçlarının sigortasını yaptırdıkları, bu--- tarihinde satışı gerçekleştiği ve ne kadar iade olduğunu gösterir belgeyi kendilerine sunmadıkları, sadece yaklaşık 15.000 TL civarında kendi kartlarına iade yapıldığını söyledikleri, 15.000 TL kendi kredi kartlarına ödenen tutarı baz alıp, 2.190 TL banka hesabına atıp, kalan bakiyelerini de -----çekten kendilerine kalan tutarla borçlarını ödedikleri, açık hesaplarını kapattıkları, herhangi bir borçlarının bulunmadığı savunularak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi---- sayılı dosyası --- içeriği, Mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu, --- Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce davanın dayanağı ----dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede davaya esas teşkil ettiği ve davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu davacının davalı borçlu aleyhine alacağı için ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlu davalıya tebliğinin üzerine davalının süresinde borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.'nın 67.maddesi; "(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır." hükmüne amirdir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişinin ---- tarihli raporunda özetle; Davacı şirket tarafından, davalı şirket-----kesilen poliçelerin toplam tutarının ---, bu poliçelere istinaden iptal edilen poliçe tutarlarının ----, davalı tarafından yapılan ödeme tutarının ---- ve davalının bu araçlara ait poliçelerden kalan borç toplamının -----olduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi tarafından verilen rapor taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında ticari ve hukuki ilişki bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından cari alacaktan kaynaklı alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından bu cari alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durduğu ve yasal süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Hükme esas alınan 12/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitte belirtildiği üzere, dava konusu -------plakalı araçlara kesilen poliçelerin toplam tutarının 33.062,91 TL olduğu, dava konusu poliçe iptalleri nedeniyle düzenlenen iptal zeyil tutarlarının ---- olduğu, yapılan ödemelerin bilirkişinin yaptığı tespitin aksine---- olduğu, davalının dava konusu araçlara istinaden kesilen poliçelerden kaynaklanan borç bakiyesinin 9.915,47 TL olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafından davacıya olan borçlarını çek vasıtasıyla ödediği ileri sürülmüş ise de, bilirkişi raporundan yer alan tespitlerde belirtildiği üzere, söz konusu çekler ile ilgili kayıtların, davacının sunmuş olduğu defter ve belgelerde yer almadığı, davalının ise bilirkişi incelemesine esas olmak üzere defterlerinin ibraz etmediği, söz konusu çeklerin poliçelerin düzenlenmesi için davacı şirke---- tarafından dava dışı firma ---- bazı poliçelerin ---- düzenlendiği, diğer poliçelerin ise---- tarafından yine dava dışı firmalardan ------ ----düzenlettirildiği, çeklerin bu poliçelerin ödemelerine ait olduğu, ancak çeklerin verildiğine ilişkin tahsilat / ödeme makbuzu ve ciro bilgilerine ulaşılamadığı anlaşıldığınndan davalının bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalının davacıya 9.915,47 TL tutarda borçlu bulunduğu ve davacının alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmıştır. Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davanın kısmen kabulüne, davalının ---- sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, icra takibinin asıl alacak 9.915,47 TL'ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda ise her ne kadar davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş ise de alacağın teknik inceleme ile ortaya çıkması, likid olmaması karşısında 2004 sayılı İİK'da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
Yine her ne kadar dava kısmen reddedilmiş olsa da, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak yapılan arabuluculuk görüşmelerine davalının katılmadığı, mazeret de göndermediği anlaşıldığından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25 ve 26/2. Maddeleri gözetilerek yargılama giderlerinini tamamından davalı taraf sorumlu tutulmuş, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve dava öncesi ---- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK'nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının ---- Esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, icra takibinin asıl alacak 9.915,47 TL'ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-) Şartları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 677,33 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 310,33 TL ile bakiye 367,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 310,33 TL peşin harç, 56,50 TL posta masrafı ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.126,13 TL yargılama giderinden Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25 ve 26/2. Maddeleri gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan---13/1, 13/2 maddesi uyarınca---- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-)Davalı kendisini vekille temsil ettirmediği anlaşıldığından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile ---uyarınca ---- ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
9-) HMK'nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.