Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takipte borçlu şirket adına gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece borç ödendiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, söz konusu ödemelerin borçlu şirket tarafından 12.07.2006 tarihinde yapılan haciz sırasında ve zabıtta da belirtildiği üzere icra tehdidi altında yapıldığı açıktır. Bu ödeme rızai bir ödeme değildir. Borçlu tarafından yapmış olduğu şikayet ile ilgili olarak açıkça bir feragat (vazgeçme) bulunmaması durumunda işin esasının incelenerek bir karar vermek gerekir iken aksine düşünce ile esas hakkında bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.