Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6326
Karar No: 2017/6701
Karar Tarihi: 30.11.2017

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/6326 Esas 2017/6701 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2017/6326 E.  ,  2017/6701 K.

    "İçtihat Metni"

    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 188/3, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay hapis ve 2,000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/11/2009 tarihli ve 2009/99 esas, 2009/277 sayılı kararının, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 07/04/2015 tarihli ve 2015/2020 esas, 2015/4479 sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/06/2016 tarihli ve 2009/99 esas, 2009/277 sayılı ek kararına yönelik itirazın keza reddine dair İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/08/2016 tarihli ve 2016/838 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 16/12/2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    İncelenen dosyadan;
    1-Sanığın 06/04/2009 tarihli eyleminden dolayı Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 21/04/2009 tarihli 2009/19693 soruşturma 2009/5392 esas sayılı iddianamesi ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan iddianame düzenlendiği,
    2-Yargılama sonucunda; Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi 18/11/2009 tarihli ve 2009/99 esas, 2009/277 sayılı kararı ve "Toplanan delillere göre Olaydan önce ... nolu binanın bahçesinde bulunan merdiven altında bazı kişilerin uyuşturucu madde içtikleri ve yanlarına gelen şahısların da para karşılığında uyuşturucu maddeleri sattıkları ihbarını alan güvenlik görevlilerinin ihbarda isimleri geçen ... ve... isimli şahısların kullandıkları ... numaralı telefonu tespit ettikleri ve bu telefonu aradıklarında telefona sanık ..."ın çıktığını, onunla uyuşturucu madde alımı konusunda görüştükleri ve şahsı tekrar aramak üzere görüşmeyi sonlandırdıkları, aynı gün uyuşturucu alımında kullanılacak 50,00 TL"nin seri numarasının tespit edildiği saat 19:00 sıralarında alıcı kılığına giren polis memurunun bahse konu telefonu yeniden aradığı, telefona çıkan Sanık ... "Arkadaşım daha gelmedi, ben seni sonra arayacağım" diyerek görüşmeye son verdiği ve 3. Defa aramada sanık ..."ın " müsaitiz,...köprüsü girişinde bulunan ... isimli işyerenin önüne gel" demesi üzerine polis memurlarının tarif edilen yere gittikleri, bu arada aynı telefondan diğer sanık ... ile de uyuşturucu alımı için görüşmeler yapıldığı, hatta bir ara..."ın "biz geldik acele et biraz" diyerek konuştuğu, neticede görevlendirilen polis memurunun tarif edilen ...nolu yere 6.4.2009 günü saat 20:00 sıralarında gittiği, polis memurunun sanıklar ... ve ..."la görüştüğü verilen 50,00 TL para ile sanık ..."in oturdukları yerin hemen bitişiiğindeki barbeküden bir miktar uyuşturucu alıp polis memuruna verdiği ve çevrede tertibat alan güvenlik görevlilerinin olaya el koyduğu, her iki sanık... ve ..."ın ve onların yanına uyuşturucu içmek için gelen diğer sanık ..."nun yakalandıkları,
    Önceden seri numarası alınmış 50,00 TL paranın sanık ..."in pantalon cebinde ele geçirildiği, ayrıca sanık ..."nun üzerinde yine uyuşturucu maddelerden olan 4 gr esrarın ayrıca barbekü içinde bakiye 3 paket halinde 20 gr kadar daha esrarın ve sanık ..."ın polis memuruna vermiş olduğu esrarın elde olunduğu,
    13.04.2008 tarih ... nolu Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığının Ekpertiz göre el konulan her üç maddenin 5237 sayılı karar 188. Maddesinde sayılı uyuşturucu maddelerden olan esrar olduğunun sabit olduğu,
    Bu suretle; Sanıklar... ve ..."a birlikte hareket ederek uyuşturucu madde ticareti yaptıkları anlaşılmakla; Her iki sanığın 5237 sayılı TCK"nun 188/3 maddesi gereğince cezalandırılmaları…" gerekçesi ile sanıklar ... ve ...’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediklerini kabul ederek, sanıkların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 188/3, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince sonuç olarak 4 yıl 2 ay hapis ve 2,000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmettiği, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 07/04/2015 tarihli 2015/2020 esas ve 2015/4479 karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanmasına karar verdiği ve mahkumiyet hükümlerinin kesinleştiği,
    3- Sanık ... müdafiinin 28/06/2016 havale tarihli dilekçesi ile "polis memuru ...’in(HTS kayıtlarında bulunduğu belirtilen) ve operasyonda yer alan tüm polis memurlarının ifadelerinin alınması" gerektiğini öne sürerek infazın durdurulması ve yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu ve talebin İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/06/2016 tarihli 2009/99 esas ve 2009/277 karar sayılı karar ve "Yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin CKM 311. maddesinde sayıldığı hükümlü tarafından ileri sürülen bu hususun yargılama sırasında göz önüne alındığı ve kararda değerlendirildiği, bu durumun hükümlü hakkında henüz yargılanması devam eden kovuşturmalarda ileri sürülebileceği, ileri sürülen hususun yargılamadan sonra ortaya çıkan yeni bir durum olmadığı gibi CMK 311 maddesinde sayılan yargılamanın yenilenmesini gerektirir diğer nedenlerin de bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir" gerekçesi ile reddedildiği, sanık müdafiinin 29/07/2016 tarihli itirazı üzerine İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/08/2016 tarihli 2016/838 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verdiği anlaşılmıştır.
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında,
    "Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/03/2014 tarihli ve 2012/3-909 esas, 2014/121 sayılı kararında, “Delil ve olayların, yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak kabul edilebilmesi için "yeni" olması gerekmektedir. Hükmü veren mahkemeye bildirilmemesi sebebiyle, hükümde dikkate alınmamış olan her olay ve delil hükümlü tarafından bilinip bilinmemesi önemli olmaksızın "yeni" olarak nitelendirilmektedir. Olay ya da delilin yeniliği, olayın kesin hükümden sonra meydana gelmiş olmasıyla değil, kesinleşmiş olan hükmün verilmesi sırasında değerlendirilip değerlendirilmediği ile bağlantılıdır. Kesin hükümden önce meydana gelen ancak mahkemenin bilgisine sunulmayan ya da mahkeme tarafından değerlendirilmeyen deliller ve olaylar da "yeni" sayılmalıdır. Bu doğrultuda hükmü veren mahkemeye bildirilmediğinden yargılama yapılırken değerlendirilemeyen her türlü olgu ve delil de "yeni" sayılmaktadır.” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
    Somut olayda, suç tarihinde narkotik şubeye başvuran muhbirin, ... nolu binanın bahçesinde bulunan merdiven altında uyuşturucu madde içildiğini ve burda bulunan gençlerin yanlarına gelen şahıslara para karşılığında uyuşturucu maddeleri sattıklarını, bu şahısların içinde...ve ... isimli şahısları tanıdığını, bu şahısların da... numaralı cep telefonunu kullandıklarını beyan etmesini müteakip başlatılan soruşturma kapsamında güvenlik görevlileri tarafından belirtilen telefonla yapılan görüşmeler neticesinde, alıcı kılığına giren polis memurunun belirtilen adrese giderek 50,00 TL karşılığında uyuşturucu madde aldığı olay nedeniyle sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
    06/04/2009 tarihli muhbir müracaat ve para tespit tutanağında, muhbirin uyuşturucu maddenin doğrudan sanık ... tarafından satıldığına ilişkin beyanının olmaması, tanık olarak dinlenen polis memuru..."in mahkemede alınan beyanında, sanık ..."ın uyuşturucu sattığını duyduğunu, belirtilen telefonu arayarak uyuşturucu istediğini, çıkan şahsın ise bu işlerle..."ın ilgilendiğini ve akşam saatlerinde geleceğini söylediğini, akşam bu sefer aynı numaradan ... ile görüştüklerini, akabinde belirttilen yere gittiğini, görüşmeyi ve pazarlamayı ..."la yaptığını beyan etmesi, sanığın tüm aşamalarda belirtilen adrese ara sıra uyuşturucu kullanmak amacıyla gittiğini, uyuşturucu maddeye diğer sanık ..."ın temin ettiğini, hattın ablası adına kayıtlı olduğunu ve ara sıra sanık ..."ın kullanması için verdiğini beyan etmesi ve beyanının diğer sanıkların beyanları ile örtüşmesi karşısında, mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın beraatini veya daha hafif bir ceza uygulanmasını gerektirecek nitelikte bulunduğu, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından sanık müdafiinin yargılamanın yenilenmesi talebinin esastan incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.’’ denilerek İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/08/2016 tarihli 2016/838 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
    Konunun incelenmesinde;
    Sanık müdafiinin 28/06/2016 havale tarihli yargılamanın yenilenmesi talebi incelendiğinde yargılama esnasında sanık ...’in alıcı kılığındaki kolluk görevlileri ile irtibat kurduğu tespit edilen... numaralı GSM hattına ait olay gününe ilişkin HTS kayıtlarının alınarak dosya arasına getirtildiğinin, bu kapsamda kayıtların sanık ve müdafiinin de bulunduğu 18/09/2009 tarihli celsede okunduğu, sanıkla irtibat kuran ve yakalama işlemlerine katılan polis memuru ...’in ise yine sanık ve müdafiinin hazır bulunduğu 10/06/2009 tarihli celsede tanık sıfatıyla dinlendiği, belirtilen delillerin mahkemece değerlendirilerek sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün kurulduğu ve Yargıtay denetiminden de geçerek hükmün kesinleştiği, kanun yararına bozma talebi içeriğinde ileri sürülen hususların CMK"nın 311. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (e) bentleri kapsamında yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabule değer olmadığı anlaşıldığından, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
    KARAR;
    İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/06/2016 tarihli ve 2009/99 esas, 2009/277 sayılı ek kararına yönelik yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/08/2016 tarihli 2016/838 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması talebinin REDDİNE, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 30/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi