8. Hukuk Dairesi 2015/16790 E. , 2015/18889 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2015
NUMARASI : 2015/312-2015/560
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu A.. B.. vekili İcra Mahkemesi"ne başvurusunda; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan ilama dayalı olarak başlatılan takipte, Vakıfbank .. Şubesi"ndeki alacaklarına haciz konulmasına karar verildiğini ve bu kapsamda ilgili yerlere haciz yazıları yazıldığını, 6487 sayılı Kanun"un 21.maddesi ile değişik 2942 Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6.maddesine göre, kamulaştırmasız elatma nedeniyle hüküm altına alınan tazminatın tahsili için idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğini, anılan hasaptaki paranın 5779 sayılı Kanun kapsamında dağıtılmakta olan vergi resim, harçlara ait kanuni paylar ile 2464 sayılı Kanun kapsamında tahsil edilen belediye gelirleri olduğundan 5393 sayılı Kanun"un 15/son maddesi gereğince haczedilmeyeceğini açıklayarak dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, ilk olarak kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü ile, haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Kanun"un 2. maddesi iptal edildiğinden ve halen yürürlükte olan 5999 sayılı Kanunun geçici 6. maddesine göre idarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.Verilen hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiş ve Dairemiz"in 20.01.2015 tarih 2014/25502 Esas ve 2015/1140 sayılı ilamı ile “ 06.11.2012 tarihli takip konusu ilamda idarenin kamulaştırmasız el atma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü ile olayda uygulanması gerekli 6111 sayılı Yasa"nın Geçici 2. maddesinin iptal edildiği, ilam tarihinin 6487 sayılı Yasa’nın yürürlük tarihi olan11.06.2013 "den öncesine ait olduğu da nazara alınarak, borçlu aleyhine haciz uygulanmasında anılan yasal çerçevede hukuka aykırı bir yön bulunmadığı kabul edilmelidir. Mahkemenin bu şikayete ilişkin ret kararı doğru olup Mahkemece, şikayet sebepleri arasında yer alan, 5393 sayılı Kanun"un 15/son maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi yerine eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Bozma sonrasında ise Mahkemece, şikayetin kabulü ile 11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun"un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu"nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen ve anılan yasanın 123. maddesi hükmü gereğince icra müdürlüğünce işlem yapılmasına karar verilmiştir.Bu hüküm de alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun"un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu"nda 15. maddenin son fıkrasına "İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamaz" hükmü eklenmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile Birinci cümledeki “ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır.” ve son cümlesindeki “veya kamu hizmetini aksatacak” ifadeleri iptal edilmiştir.
Yine aynı Yasa"nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun"a eklenen Geçici 8. maddede “15"inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü ise Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürüklükten kaldırılmıştır.
Bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece Yasa"nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekir.
İcra takibinin 6552 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanun"un 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmü gereğince öncelikle İcra Dairesince bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin yerine getirileceğinin icra takibinin 6552 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce başlatılmış olması halinde ise 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerekir.
Somut olayda, takip 04.01.2013 tarihinde başlatılmış olup 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa"nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümlerin uygulanamayacağı nedeniyle Mahkemece şikayetin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.