19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/29840 Karar No: 2020/12767 Karar Tarihi: 13.10.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/29840 Esas 2020/12767 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyete hükmettiği davada, sanık lehine olan kanun düzenlemeleri ve Anayasa Mahkemesi kararı sebebiyle hükümde bozma kararı vermiştir. Mahkeme, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ve Adli Para Cezasının hapis cezasına çevrilmesinin yetkiyi kısıtladığını belirtmiştir. Kararda, 7242 sayılı Kanunun 61. maddesiyle eşyanın değerinin hafif olması ya da pek hafif olması halinde verilecek cezaların indirildiği belirtilirken, aynı Kanunun 62. maddesiyle kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının yapılabileceği ifade edilmiştir. Ayrıca, 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğu kararının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sebebiyle yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Detaylı kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5607 Sayılı Kanun'un 3/22 ve 5/2 maddeleri, 5237 Sayılı TCK'nın 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ve geçici 12. maddenin 2. fıkrası, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/29840 E. , 2020/12767 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3-Sanık hakkında doğrudan hükmolunan adli para cezasının, ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık, katılan vekili ile malen sorumlu vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. Maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.