14. Hukuk Dairesi 2016/18694 E. , 2017/6735 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.05.2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, tarafların müştereken ve iştirak halinde malik oldukları 12 adet taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim, olmadığı taktirde satış yoluyla giderilmesini talep etmiş daha sonra 236, 285, 289 ve 158 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davayı atiye bıraktıklarını bildirmiştir.
Bir kısım davalılar, davayı kabul ettiklerini beyan etmiş, davalı ... ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 8 adet taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine dair verilen kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 21.11.2012 tarihli 2012/12447 Esas, 15164 Karar sayılı ilamıyla tapu kayıt maliklerinden... mirasçısı ... ın davada taraf olarak gösterilmediği anlaşıldığından anılan mirasçının, ölü olması halinde ise yasal mirasçılarının davaya katılımının sağlanması; ayrıca paydaşlardan ... "nin adının... kızı ... olarak düzeltilmesine ilişkin mahkeme kararının infaz edilmek suretiyle güncel tapu kayıtlarının getirtilmesi ve 170 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesat değerinin taşınmazın toplam değerine oranlanarak bulunacak oran dahilinde muhdesat bedelinin sahibine ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile dava konusu 170 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesat değerinin taşınmazın toplam değerine oranlanması suretiyle bilirkişi raporunda belirtilen oran dahilinde muhdesat bedelinin muhdesat sahibine ödenmesine, satış bedelinin dosyada mevcut tapu kayıtları gereğince paydaşlar arasında payları oranında dağıtılmasına karar verilmiştir.Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir.Somut olaya gelince, mahkemece verilen 13.04.2011 tarihli karar, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından mirasçı ... "ın davada yer almaması, paydaşlardan ... nin tapuda adının düzeltilmesine ilişkin mahkeme kararının tapuda infaz edilmemesi ve 170 parsel üzerindeki muhdesatların değerinin taşınmazın tamamının değerine oranlanmaksızın hüküm kurulması sebepleriyle usule ilişkin yönlerden bozulmuş olup bu nedenle, 13.04.2011 tarihli 2008/479 Esas 2011/330 Karar sayılı hükmün kesinleştiğinden bahsedilemez.Bu durumda mahkemece, dava konusu bütün taşınmazlar yönünden tüm istekleri karşılar şekilde yeni bir hüküm kurulması gerekirken, davaya konu 170 parsel dışındaki taşınmazlar yönünden kararın kesinleştiğinden bahisle yeniden hüküm kurulmaması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.Öte yandan mahkemece, her ne kadar bozma kararına uyulmuş ise de bozmanın gereği yerine getirilmemiştir. Zira, dava konusu 170 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatların değeri ile taşınmazın arazi değerinin bilirkişiye ayrı ayrı hesaplattırılarak muhdesat değerinin, taşınmazın toplam değerine oranlanması suretiyle bulunan oran dahilinde muhdesat bedelinin muhdesat sahibine, geri kalan bedelin paydaşlara tapudaki ve mirasçılık belgesindeki payları oranında ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.