Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/18457 Esas 2016/10606 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18457
Karar No: 2016/10606
Karar Tarihi: 14.06.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/18457 Esas 2016/10606 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/18457 E.  ,  2016/10606 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah.sıfatıyla)
    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı tarafından müvekkiline 14.11.2014 tarihli hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarname ile 15.05.2012 tarihli genel kredi sözleşmesindeki müvekkilinin kefaletine dayalı olarak meydana geldiği iddia olunan 76.490,41 TL kredi borcunun ödenmesinin talep edildiğini, müvekkilinin yıllar önce çekilmiş bir krediye kefil olması nedeniyle borçlunun sonrada kullandığı diğer krediler için de sorumlu tutulamayacağını, öncelikle asıl kredi borçlusuna müracaat edilmesi gerektiğini, ayrıca kefalet için eşinin muvafakatinin de alınmadığını belirterek, müvekkilinin, yükletilmeye çalışılan 76.490,41-TL miktarlı kredi borcu bakımından borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının, davadışı ... nün borçlu genel kredi sözleşmesini arasında 750.000-TL kefalet limitiyle imzalandığını, sözkonusu kredinin ticari mahiyette bir kredi olup, 15.05.2012 tarihli olmasından dolayı yeni Borçlar Kanunu kapsamında olmadığını, kredi ilişkisi tamamen sona ermedikçe davacının kefalet limiti içerisinde kullandırılan ticari kredilerden sorumlu olduğunu beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının müteselsil kefil sıfatıyla ticari kredi niteliğindeki 15.05.2012 tarihli genel kredi sözleşmesini imzaladığı, davalı bankaca 14/11/2014 tarihi itibariyle hesap kat ihtarının çekildiği, kredi borcunun alınan bilirkişi raporunda belirtilen tutarlar uyarınca 15/05/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında ve davacı müteselsil kefilinin sorumluluk miktarı içinde olduğu, 20/06/2013 tarihli davadışı diğer kredi sözleşmesi kapsamında herhangi bir borç olmadığı, dolayısıyla ilk sözleşmeye müteselsil kefil olarak imza koyan davacının borçtan sorumlu olduğu, kefalet limitinin açıkça sözleşmede yazılı olduğu, alacağın muaccel olup hesap kat ihtarı tarihine kadar sözleşme gereğince belirlenen akdi faizin işletiletilebileceği, sözleşme tarihi itibariyle eşin kefalete iznine ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun ilgili hükmünün uygulanmasının mümkün bulunmadığı gerekçeleriyle, alınan bilirkişi raporu uyarınca davanın kısmen kabulü ile, 14/11/2014 tarihi itibari ile davacının davalıya 2.122,35 TL borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin tespit talebinin ve şartları oluşmayan inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ticari nitelikteki kredi kartının genel kredi sözleşmesi kapsamında borçluya verilmiş olduğunun anlaşılmış olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.