19. Hukuk Dairesi 2015/18430 E. , 2016/10604 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalının toplam 155 ton sacın 137.640 Euro bedelle davalıdan satın alınması konusunda anlaştıklarını, proforma faturanın 15.06.2010 tarihinde düzenlenerek müvekkiline gönderildiğini, bu faturada da belirtildiği üzere, sipariş bedelinin %75" inin siparişle birlikte, bakiye %25" lik bölümün ise malların gönderilmesinden önce davalıya ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin buna uygun olarak, satış bedelinin %75" i olan 103.230 Euro" yu davalı şirketin banka hesabına 18.06.2010" da ödediğini, bu siparişten sonra müvekkilinin siparişini arttırarak toplam 195 tona çıkardığını ve böylece toplam sipariş bedelinin 173.160 Euro olduğunu, müvekkilinin son rakam üzerinden peşin ödenmesi gereken %75" lik tutar olan 26.640 Euro" yu da 16.07.2010 tarihinde davalı şirketin banka hesabına gönderdiğini, sözleşme uyarınca davalının sipariş konusu malları sekiz hafta içinde davacıya teslim etmesi gerekirken, aylar geçmesine rağmen davalının hiç teslimde bulunmadığını, beş ay kadar sonra davalının malları teslime hazır olduğunu bildirerek ve 27.12.2010 tarihli ticari faturayı düzenleyerek bakiye %25" lik satış bedelini talep ettiğini, müvekkilinin de bakiye tutar olan 43.348 Euro" yu da 31.12.2010" da ödediğini ve böylece toplamda 173.218 Euro ödenmiş olarak malların fatura bedelinin tamamen ödenmiş olduğunu, ancak davalı şirket tarafın gönderilen 28.03.2011 tarihli e-postada, sözleşme konusu malları teslim edemeyeceklerinin ve ödenen paranın iade edileceğinin bildirildiğini, davalının çeşitli tarihlerde sadece 30.000 Euro" yu iade ettiğini, halen de iade edilmeyen bakiye 143.163 Euro" nun tahsili için davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğü" nün 2012/5041 sayılı dosyasından icra takibine giriştiklerini, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iddiaların doğru olmadığını, müvekkilinin tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, taraflar arasında akdedilmiş bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, sunulan e-maillerin delil olarak kabul edilemeyeceğini, satışın peşin olmasının esas olup, bedelin ve mal tesliminin aynı anda yapıldığını, bunun ticari bir karine olduğunu, bu durumun faturalardan da anlaşılmakta olduğunu beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının ifa savunması noktasında toplandığı, davalının peşin satış karinesini ileri sürdüğü, ancak taraflar arasında ihtilafsız olan 15.06.2010 tarihli ve 27.12.2010 tarihli proforma faturaların içeriğinden edimlerin birlikte ifa edilmediğinin açıkça anlaşılmakta olduğu, zira, buna göre davalı tarafın mal teslim borcunu sekiz hafta içinde yerine getirmesinin kararlaştırılmış olduğu ve %75 ödemenin peşin olarak, bakiye %25" lik dilimin ise sevkiyat öncesi yapılacağının kararlaştırıldığı, davalının mal teslim borcunu yerine getirdiğini ispatla mükellef olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre; usule uygun olmayan davalı ticari defterlerinde davacının gönderdiği toplam 173.019 Euro" nun aynen kayıtlı olduğu, davalının kendi defterlerinde davacıya önce 30.000 Euro" yu iade etmiş olduğu, daha sonra bakiye 143.019 Euro" yu da nakden ödeme olarak düştüğü, ticari hesabını bu şekilde sıfırladığı, davalının davacıya herhangi bir mal faturası kestiğine dair defterlerine bir kayıt düşmediği, bu nedenle davalının mal teslimine dair savunmasının kendi ticari defterleriyle örtüşmediği, 30.000 Euro" luk davalı geri ödemesinin davacının kabulünde olduğu, ancak davalının defter kayıtlarındaki 143.019 Euro" luk nakit ödeme davacının kabulünde olmadığı gibi, davalı tarafın bu ödemeyi yaptığına dair hiçbir kanıt da sunmadığı, davalının mal teslim borcunu yerine getirdiğini kanıtlayamadığı, davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 143.019 Euro alacaklı olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, bu miktarın takipteki talepten farkının nedeninin davacının davalıya gönderdiği tutarları 173.019 Euro yerine, 173.160 Euro olarak göstermesinden kaynaklandığı gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne, ... İcra Müdürlüğü" nün 2013/416 sayılı icra takibine davalı tarafça yöneltilmiş olan itirazın kısmen iptali ile, 143.019 Euro alacağın, icra takip tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak döviz temerrüt faizi ile birlikte, tahsil tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL karşılığının tahsili için takibin devamına, fazla talebin reddine, likit alacağa vaki haksiz itiraz nedeniyle takdiren %40 oranındaki 133.722,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davanın reddedilen bölümü için davacının kötüniyeti sabit görülmediğinden, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.