20. Hukuk Dairesi 2016/9748 E. , 2017/3513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik iddiasına dayanarak dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmazın adına tapuya tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hükmün davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, hükmüne uyulan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2007/4678 - 5850 sayılı 25.10.2007 günlü kararında özetle; “mahkemece, taşınmaz başında yapılan 28.04.2005 tarihli keşif sonrasında fen bilirkişisi ... tarafından dosyaya sunulan 03.05.2005 tarihli raporda davacı dayanağı satış senedinin hudutları itibariyle kapsadığı alanın rapora ekli krokide (C) harfi ile işaretlenen ve kırmızı renkle boyanan yer olduğu belirtilmiştir. Davacı vekilinin 09.06.2005 tarihli oturumda dava dilekçesinde sınırlarını belirttikleri yerin ... tarafında yer alan 2500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün, bilirkişi raporunda bulunmadığı yolundaki itirazı üzerine, mahkemece, dosya kendisine verilen fen bilirkişisi yeniden ölçüm yaparak 27.06.2005 ve bilâ tarihli ek raporları mahkemeye sunmuştur. Verilen hükümle, dava dilekçesinde yer almayan, mahallinde yapılan keşifte incelenmeyen taşınmaz bölümü için de dava kabul edilmiştir.
TMK"nın 713/7. madde ve HUMK"nın 388/son ve 389. maddelerine aykırı verilen hükümde atıfta bulunulan fen bilirkişisi raporlarından 27.06.2005 tarihli 2. rapor davacının dava dilekçesinde açıkladığı, tescil talep ettiği yerle ilgili değildir. HUMK"nın 74. maddesinde düzenlendiğinin aksine, talep aşılarak karar verilmiştir. 03.05.2005 tarihli 1. rapora atıf yapılarak verilen hüküm de yine talebe uygun değildir. Tescil talep edilen taşınmazın yüzölçümü net bir biçimde gösterilmemiştir. Bu hali ile hükmün dayanağı bilirkişi raporları, infazda tereddüt yaratacak niteliktedir.
Davalı ... vekili savunmasında, taşınmazın öncesinin ... olduğunu ve ormanlık alandan açıldığını ileri sürmüş; yerel mahkeme, taşınmazın 6831 sayılı ... Kanununun 1. maddesi hükmü uyarınca ... sayılan yerlerden olup olmadığını ... tahdit harita ve tutanaklarını getirterek ve ... mühendisi bilirkişi marifetiyle yapılacak keşifte uygulatarak belirlememiş, ziraî bilirkişi görüşü ile saptanması gerekirken bu da yapılmamıştır. Bunun yanı sıra, komşu parsellere ilişkin tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgeler tapu ve kadastro müdürlüklerinden istenilmiş ise de yazı cevapları mahkemece takip edilip getirtilerek ilgili belgelerin keşifte uygulanması sağlanmamıştır. Ayrıca davacı adına senetsizden tescil edilen taşınmaz miktarının araştırılması” gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu ... köyünde bulunan 03.05.2005 günlü fen bilirkişi krokisinde (C) harfi ile gösterilen 4050
m²"lik taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 28/11/2012 gün 2012/5852-13436 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle ""...Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde, bozma gereklerinin yerine getirilmediği, hükmüne uyulan bozma ilâmında komşu parsellere ilişkin tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgeleri getirtilerek usûlüne uygun bir biçimde ... araştırması yapılması gereğine değinildiği, mahkemece kesinleşen ... tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları, çekişmeli yerin içinde bulunduğu geniş arazi kadastrosu paftası ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve ekleri getirilmeden, taşınmaz üzerindeki gerçek zilyetlik olgusunun belirlenmesi yönünden memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planındaki konumu incelenmeden, ilgisi nedeniyle ... Yönetimi davaya katılıp taraf oluşturulmadan hüküm kurulduğu belirtilerek usulünce taraf teşkilinin sağlanması, ... ve zilyetlik yönünden yeniden araştırma yapılması..."" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulü ile ... köyü, Çaybağı ( ... ) mevkiinde bulunan teknik bilirkişi İsmail İncekara"nın 3.5.2005 tarihli rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen 4.050 m2"lik taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş hüküm davalılar ... ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1970 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. 1962 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz tapulama harici bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve çekişmeli taşınmazın 1970 tarihinde kesinleşen ... kadastrosuna göre ... sayılmayan yerlerden olduğu davacı taraf yararına ziletlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ... Yönetimine yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince ... harç alınmasına yer olmadığına
24/04/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.