16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3805 Karar No: 2021/2669 Karar Tarihi: 14.04.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3805 Esas 2021/2669 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığın mahkumiyetine karar verdi. Temyiz başvurusu esastan reddedildi. Ancak, örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi yerine infaz rejimine uyulmaması hatalı bulundu. Bu nedenle kararın bu yanı CMK'nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltildi ve hüküm sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunduğu için onandı. Kararda geçen kanun maddeleri ise; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9-6, 63. maddeleri olarak belirtilmiş.
16. Ceza Dairesi 2019/3805 E. , 2021/2669 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9-6, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz
dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK’nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine TCK’nın 58/6. maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün 5. fıkrasından TCK’nın 58/6 maddesiyle ilgili kısımların çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.