Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28750
Karar No: 2020/856
Karar Tarihi: 21.01.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/28750 Esas 2020/856 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/28750 E.  ,  2020/856 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01.05.2007 tarihinden iş sözleşmesinin haksız feshedildiği 27.04.2015 tarihine kadar çalıştığını, haklarının ihtarnameye rağmen ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı Bakanlık vekili husumet itirazı ile birlikte zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddini talep etmiştir.Davalı Şirket vekili ise husumet itirazı ile birlikte davacının 10-15.04.2015 tarihlerinde devamsızlık yaptığını, mazeretini bildirmesi için gönderilen ihbarnameye de cevap vermediğini belirterek iş sözleşmesinin devamsızlığı nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini, husumetin ... Aile Hekimliğine yöneltilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Tarafların hukuki dinlenilme haklarının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Savunma hakkı Anayasa’mızın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır.
    Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkı"nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada, tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin (tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili dava dilekçesinde davacının çalışma şartları ve süresine ilişkin üç adet tanık dinletmek istediklerini bildirmiş, mahkemece 21.10.2015 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konuları tespit edilerek tahkikat aşamasına geçilmiş ve ara kararı 2 nolu bendinde tanık listesi sunmak ve tanıklarını hangi hususta dinleteceklerine ilişkin beyanda bulunmak ve ayrıca tanık ve davetiye ücretini yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verilerek taraflara ihtar edilmiş, davacı 25.11.2015 günlü celse de tanık listesi sunmadıklarını ancak Yargıtay’ın kararlarına göre duruşmada hazır edildiği takdirde dinlenilmeleri gerektiğini belirterek tanıkların yolda olduğunu, 10-15 dakika içerisinde geleceklerini beyan etmiştir. Mahkemece duruşma saati 10.15 olduğu halde duruşmanın 12.05 te alınmış olmasına rağmen tanıkların hazır edilmediği gerekçesiyle tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. Duruşma bitiminden sonra gelen tanıklar (... ve ... ) duruşmanın sona ermesinden hemen sonra geldiklerine dair tutanak tutmuş davacı vekili tutanağı dosyaya sunmuştur. Bölgesel olarak kış mevsimin erken başlaması nedeniyle mevsim şartları gözetildiğinde davacıya son iş duruşmasına kadar süre verilmesi gerekirdi. O halde davacıya tutanakta isim ve adresleri yazılı tanıklarını hangi konularda dinletmek istediği hususunda süre verilmeli tanıkların fesih ve diğer konularda beyanı alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmelidir. Bu yapılmadan davacının hukuki dinlenilme hakkı kısıtlanarak eksik inceleme ile hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.Ayrıca davacıya ait hizmet döküm cetvelinde 01.05.2007-15.08.2013, 03.08.2014-27.04.2015 tarihleri arasında iki dönem halinde çalışmasının bulunduğu 15.08.2013-03.08.2014 tarihleri arasında yaklaşık 1 yıl kesinti bulunduğu ve davacının kesintili dönem öncesi ve sonrasında aynı işverende çalıştığı anlaşıldığından kesintinin neden kaynaklandığı fiili çalışmanın olup olmadığı da belirlenmelidir. Keza 27.04.2015 tarihinde yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı da tanık beyanı ve dosyadaki delillerle açıklığa kavuşturulmalıdır. Kabule göre davacının çalışma süresi 15.08.2013 tarihli feshe göre belirlenmiştir. Kıdem tazminatı da bu fesih tarihine göre hesaplanmıştır. Mahkemece temizlik işçisi olarak çalışan davacının belirli süreli sözleşme ile çalıştığı gerekçesiyle ihbar tazminatının reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. İşin sırf ihale süresi nedeniyle belirli süreli olduğunun kabulü hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı ile davalılardan ... Tem. Teks. İnş. Hay. Gıd. San. ve Tic. Ltd. Şti"ye iadesine, 21.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi