Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/5042 Esas 2017/6726 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.05.2013 gününde verilen dilekçe ile tapudaki şerhin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava tapu kaydındaki şerhin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı şirket ile dava dışı ... Camii Yaptırma ve Su Getirme Dernegi arasında 07.10.2010 tarihinde düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince adı geçen derneğe ait 7570 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı tarafından bina inşa edilmesinin kararlaştırıldığını, boş olan arsa üzerinde inşaatın yapıldığını ancak tapunun beyanlar hanesinde davalı ... lehine "inşaatın ... tarafından yaptırıldığına" dair şerh bulunduğunu, davalı ..."nin taşınmaz üzerindeki bina ile ilgisinin olmadığını belirterek, kayıttaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı hazine vekili davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., duruşmadaki beyanında; taşınmazın ve arsanın olup olmadığını, taşınmaz üzerinde evi bulunup bulunmadığını, dava konusu edilen yeri de bilmediğini, böyle bir yerde ev yaptırmadığını söylemiştir.Mahkemece davanın kabulüne, taşınmaz üzerinde bulunan binada davacı şirkete ait 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin kaytılarından şerhin kaldırılmasına karar verilmiştir.Hükmü davalı hazine vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu 7570 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında beyanlar hanesinde "üzerindeki ev ... tarafından inşa ettirilmiştir" şerhi bulunmaktadır. 09.05.2013 tarihi itibariyle kat irtifakı tesis edilerek taşınmaz üzerindeki binada 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler davacı şirket adına, 3,4 ve 5 numaralı bağımsız bölümler de dava dışı şirket adına kayıt edilmiş, beyanlar hanesindeki şerh de tüm bağımsız bölümlerin kayıtlarına ayrı ayrı aktarılmıştır7570 ada 4 parselin imardan önceki geldisi ... Mahallesi 60 parseldir. 60 parselin tapulama tutanağı incelendiğinde; 1400 m2 tarla ve kargir ev niteliği ile senetsizden... oğlu ... "ın 1947"de ölümü ile çocukları... ... ... ve ... adlarına 1/5"er hisseleri ile 24.07.1962 tarihinde tespit yapıldığı tespitin 30.04.1964"de kesinleştiği ve tutanağın beyanlar hanesinde "içindeki ev ... tarafından inşaa ettirilmiştir." şerhinin bulunduğu görülmektedir. Yani tapulama tespitinden itibaren son tapu kayıtlarına kadar gelen şerhteki ... tapulama tespiti sırasında yazılan ... kızı 1331 (1915) doğumlu ... dir." Davada taraf olan ... ise ... kızı 1941 doğumludur. Dolayısı ile davanın yanlış hasma yönetildiği anlaşılmaktadır. Gerçek şerh sahibi ... kızı 1331 (1915) doğumlu ... sağ ise kendisine, değilse mirasçılarına dava yönetilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davada taraf sıfatı bulunmayan kişiye husumet yöneltilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadağına, kararı tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.