16. Ceza Dairesi 2017/2205 E. , 2018/2082 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet, Görevi yaptırmamak için direnme, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, Terör örgütü propagandası yapmak
Hüküm : A- 3713 sayılı Kanunun 7/2 , TCK’nın 31/3, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet B-2911 sayılı Kanunun 32/2 maddesi delaletiyle TCK’nın 265/1-3-4, 31/3, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet
C-2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 31/3, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet
D-TCK’nın 174/1-2, 31/3, 52/2-4, 51/1-3 maddeleri uyarınca mahkumiyet
E-TCK’nın 314/3 ve 220/6 maddeleri yollamasıyla 314/2, 220/6-son cümle, 31/3, 62, 51/1-3, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında 2911 sayılı Kanunun 33. maddesine muhalefet suçundan zamanaşımı süresince her zaman dava açtırılması mümkün görülmüştür.
I-2911 sayılı Kanuna muhalefet ve terör örgütü propagandası yapmak suçlarına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında re"sen uygulama yapılabileceği nazara alındığında, hüküm fıkralarında TCK"nın 52/4 maddesi gereğince yapılan ihtarat sonuca etkili görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuğun suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, görevi yaptırmamak için direnme ve tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçlarına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin görevi yaptırmamak için direnme suçu açısından yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1-İddianamede talep edilmemesine rağmen, suça sürüklenen çocuğa CMK"nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmadan, hakkında TCK"nın 265/3-4. ve 174/2. maddelerinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğu kanıtlanamayan suça sürüklenen çocuğun; TCK"nın 314/3 ve 220/6 maddelerine uygun biçimde örgüt adına görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanunun 32. maddesine muhalefet ve terör örgütü propagandası yapmak suçlarını işlediği dosya kapsamına göre sabit ise de; hem suç tarihinden önce yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ekli 2911 sayılı Kanunun 34/A maddesinde yer alan “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılarak direnme suçunu veya katıldıkları toplantı ve gösteri yürüyüşleri sırasında propaganda suçlarını işleyenler hakkında bu suçlara bağlı olarak ayrıca 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 2. maddesinin 2. fıkrası hükmü uygulanmaz” hem de hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkra hükmü uyarınca “bu maddenin 2. fıkrasında tanımlanan suçu örgüt adına işleyenler hakkında TCK"nın 220. maddesinin altıncı fıkrasında tanımlanan suçtan dolayı ceza verilemeyeceği” şeklindeki düzenlemeler nazara alınıp suça sürüklenen çocuğun sabit olduğu kabul edilen fiillerinin suç olma özelliğini devam ettirdiği de gözetilerek hakkında CMK"nın 223/4 maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği nazara alındığında;
Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçu açısından suça sürüklenen çocuğun elinde cam şişe olduğu görüntülerden sabit ise de, görüntü iyileştirilmesi yapılması suretiyle suça sürüklenen çocuğun olay sırasında çekilmiş görüntülerinin Adli Tıp, TÜBİTAK veya TRT gibi uzman kuruluşlara mensup bilirkişilere gönderilip görüntü ve fotoğraf analizleri yaptırılarak, patlayıcı konusunda uzman bilirkişi dinlenilmek suretiyle elinde bulunan şişenin molotof kokteylli olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlendikten sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Kabul ve uygulamaya göre ise;
a)Suça sürüklenen çocuğa atılı TCK’nın 174. maddesinde düzenlenen tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi suçu açısından hapis ve adli para cezası yaptırımlarının birlikte öngörüldüğü, kanunda hapisle birlikte öngörülen adli para cezasının gün sayısının alt sınırının gösterilmediği hallerde aynı Kanunun 52/1. maddesi gereğince asgari haddin beş gün olduğu nazara alındığında; kısa kararda alt sınırdan uzaklaşılmadığı belirtilerek hapis cezası asgari hadden tayin edildiği halde aynı gerekçe ile adli para cezası belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle fazla ceza tayini ile hükmün gerekçe kısmında adli para cezası açısından alt sınırdan uzaklaşıldığının belirtilmesi suretiyle çelişki yaratılması,
b)TCK"nın 265/4. maddesi gereğince yapılan artırım nedeninin “suçun silahla işlenmesi” yerine “varsayılan suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak işlenmesi” şeklinde belirtilmesi,
c)Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında re"sen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkralarında TCK 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 19.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.