16. Hukuk Dairesi 2018/2510 E. , 2018/7569 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Baklacı Mahallesi çalışma alanında bulunan 1365 ada 21 parsel sayılı 893,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince ... sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın 30 yıldan beri ..."un kullanımında olduğu, ... ... İşletme Müdürlüğü"nün 25.05.2010 tarih ve 4800 sayılı yazısına istinaden taşınmazın 893,70 metrekaresinin eylemli ... alanında kaldığı şerhleri verilerek bahçe niteliği ile ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... Genel Müdürlüğü vekili, taşınmazın tamamı eylemli ... olduğundan, niteliğinin "ağaçlık" olarak belirlenmesi, beyanlar hanesindeki kullanıcı adının çıkartılarak taşınmazın tamamının göl mutlak koruma alanında kaldığına dair şerh verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi ... adına tesciline, beyanlar hanesindeki ..."un kullanımına ilişkin şerhin kaldırılmasına, diğer hususların aynen bırakılmasına ve taşınmazın niteliğinin "ağaçlık" olarak düzeltilmesine karar verilmiş; davacı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 28.03.2013 Tarih 2013/2800 Esas, 2013/2617 Karar sayılı ilamı ile onanmış olup, bu kez davalı ... anılan dosyada usulünce taraf edilmediğini ve yapılan yargılamadan haberi olmadığını ileri sürerek hükmü temyiz etmiştir.
Dava; 3402 sayılı ... Yasası"na 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile getirilen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... sınırları dışına çıkarılan taşınmazın, tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine ilişkindir. Mahkemece; taşınmazın eylemli ... olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; taraf teşkili dava koşulu olup, usulen taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Somut olayda; davacı ... İdaresi 23.07.2010 tarihinde dava açmış olup, dava konusu taşınmazda lehine kullanıcı şerhi bulunan davalı ..., dava dilekçesinin tebliği aşamasında, dosyada bulunan mernis evrakından da anlaşıldığı üzere 24.08.2010 tarihinde adresini ... İlçesi"ne taşımış olmasına karşın, dava dilekçesi 20.09.2010 tarihinde önceki adresi olan Baklacı Mahallesi Beykoz adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş, davanın kabulüne yönelik gerekçeli karar da yine aynı usulle davacının eski adresine tebliğ edilerek ... İdaresi"nin temyizi sonucunda Dairemizin onaması suretiyle kesinleşmiştir. Yargılama sürecindeki tebligatların davacının geçerli adresine yapılmadığı sabit olduğundan davada taraf koşulu sağlanmamış olup, anılan hükmün davacı yönünden kesinleşmediği ve talebinin temyiz niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; mahkemece, davacı tarafa husumeti davalı ..."a usulüne uygun şekilde yöneltmek için süre verilmeli, bundan sonra adı geçene dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ ettirilerek bu yolla taraf koşulu sağlanmalı, yine adı geçenin davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bundan sonra tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ve hükmün onanmış olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile Dairemizin 28.03.2013 tarih, 2013/2800 Esas, 2013/2617 Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
11.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.