17. Ceza Dairesi 2016/19092 E. , 2018/8518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında hırsızlık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nun 168/1. maddesi gereğince verilen cezadan en fazla 2/3 oranında indirim yapılabileceği gözetilmeden 3/4 oranında indirim uygulanarak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk ... ve sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuklara 5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocukları savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, soruşturma ve kovuşturma evresinde atanan zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olacak şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesi,
2-Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"nin 40/3-4. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Ceza Adaleti Sisteminin Uygulanması Hakkında Asgari Standart Kuralları"nın 16. maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 34/3. maddesi, Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 17. maddesindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, sosyal çalışma görevlilerinin suça sürüklenen çocukların özelliklerini, toplumda yapıcı bir rol üstlenmesini ve mahkemece yararlanılabilecek toplumsal kaynakların tanınmasını sağlamak üzere düzenleyecekleri sosyal inceleme raporu giderlerinin yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuk ...’e yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
3-Sanık ... hakkında, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin ve sanık ..."nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ve yargılama giderlerine ilişkin “soruşturma ve kovuşturma sırasında görevlendirilen müdafii ücreti toplam 508,00 TL ve bilirkişi ücreti 30,00 TL yargılama giderinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline” ilişkin kısım çıkartılarak yerine ""zorunlu müdafii ücreti 508,00 TL ve sosyal inceleme raporu giderlerinin CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine”, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun tanımlandığı birinci fıkranın gerekçesinde; "Konut dokunulmazlığının ihlali, kişinin kendisine özgü barış ve sükûnunu ve yuvasındaki yaşamın sulh ve selametle cereyanı için var olması gerekli güvenlik duygusunun sarsılmasını ifade etmektedir. Bireylere karşı işlenen ve aynı zamanda onların muhtaç oldukları güvenlik ve sükûnu ihlal eyleyen bu fiillerin, hürriyete karşı işlenen suçlar arasında bir suç olarak tanımlanması uygun görülmüştür."
Madde gerekçesinde özenle vurgulandığı üzere, konut dokunulmazlığının ihlali ile mülkiyet ve zilyetlik hakkı değil kişi hürriyeti korunmaktadır. Kanunda mülkiyet ve zilyetliği koruyan başka hükümler bulunmakta olup, konut dokunulmazlığının ihlali suçu ile kişilerin huzur ve sükûnlarının yanında, işyeri ya da konutlarındaki güvenlik duygularının korunması amaçlanmaktadır. Konut ya da işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının maddi konusunu ise "konut ve eklentileri" ile "açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri" oluşturmaktadır. Ancak gerek kanun, gerekse gerekçesinde suçun maddi konusunu oluşturan "konut, işyeri ve eklenti" kavramlarının tanımı yapılmamış, bu kavramlardan ne anlaşılması gerektiği öğreti ve uygulamaya bırakılmıştır.
İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun işlendiği “... Balık Market” isimli iş yerinin, olayın gerçekleştiği saat olan 16.36 itibarıyla açık olduğu ve müştekinin iş yeri kapısını açık bırakarak iş yerinin dışında bulunduğu esnada suça sürüklenen çocuk ...’in işyerine girerek hırsızlık olayını gerçekleştirdiği, iş yerinin bu hali ile açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutad olan yerlerden olup, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden suça sürüklenen çocuk ve sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de ;
2-Sanık ... hakkında, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Suça sürüklenen çocuk ...’in savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen ücretin suça sürüklenen çocuğa, yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
4-Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"nin 40/3-4. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Ceza Adaleti Sisteminin Uygulanması Hakkında Asgari Standart Kuralları"nın 16. maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 34/3. maddesi, Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 17. maddesindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, sosyal çalışma görevlilerinin suça sürüklenen çocukların özelliklerini, toplumda yapıcı bir rol üstlenmesini ve mahkemece yararlanılabilecek toplumsal kaynakların tanınmasını sağlamak üzere düzenleyecekleri sosyal inceleme raporu giderlerinin yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 06.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.