12. Ceza Dairesi Esas No: 2018/352 Karar No: 2019/9621 Karar Tarihi: 01.10.2019
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/352 Esas 2019/9621 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, idaresindeki araçla kaza yaparak taksirle yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Sanık hakkında, cezada orantılılık ilkesi gözetilmeden alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle eksik ceza verildiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Mahkeme, sanığın kusurunu, meydana gelen zararın ağırlığını, suçun işleniş biçimini, suçun işlendiği yer ve zamanı dikkate alarak hakkaniyete uygun bir ceza tayin etmek gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, sabıkasının olmadığı dosya içeriğinden anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 51. maddesi uygulanamayacağına karar verilmiştir. Hükümde, sanık hakkında mahkumiyet kararı onanmış ancak kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında TCK' nın 52/3. maddesi ihlal edilerek tam gün sayısının belirtilmemesi nedeniyle bozma kararı verilmiştir. Kararda, sanık hakkında TCK'nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2 ve 4. maddeleri uygulanmıştır. TCK'nın 89/4 maddesi taksirle yaralama suçunu, 62. madde asli kusurun belirlenmesinde kullanılan ölçütleri, 50/1-a madde ve fıkraları temel cezanın belirlenmesinde kullanılan ölçütleri, 52/2 ve 4. madd
12. Ceza Dairesi 2018/352 E. , 2019/9621 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK"nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2, 4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 06/06/2016 tarihli dilekçe ile temyiz isteminde bulunan dava dışı ... vekilinin, davada taraf sıfatını haiz olmadığı ve bu nedenle sanık hakkında tesis edilen hükme karşı kanun yoluna başvuramayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre sanığın idaresindeki araçla iki yönlü 10,5 metre genişliğindeki yolda önündeki otobüsün sağından geçip yolun sağ şeridine girebilmek amacıyla otobüsün önüne doğru manevra yaptığı sırada sol arka kapı kısmıyla otobüsün sol ön kapı kısmına sürtüp direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yöne geçip karşı istikametten gelen katılanın idaresindeki araçla çarpışması şeklinde meydana gelen ve katılan ..."in vücudunda kemik kırığı meydana gelecek ve hayati tehlike geçirecek şekilde, katılan ..."in ise vücudunda kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu iki kişinin nitelikli şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak; Duruşmaları takip eden sanığın sabıkasının ve dosyaya yansıyan olumsuz davranışlarının bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmakla, sanık hakkında, "yasal olarak mümkün olmadığı" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kabule göre de; Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.