14. Ceza Dairesi Esas No: 2014/338 Karar No: 2016/274 Karar Tarihi: 14.01.2016
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/338 Esas 2016/274 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2014/338 E. , 2016/274 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Beraat
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi. Mağdurenin onbeş yaşından büyük olduğu 19.10.2010 tarihli celsede suça sürüklenen çocuktan şikayetçi olmadığını belirterek kamu davasına katılmadığı anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmü temyize hakkı bulunmayan vekilin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca Reddiyle, incelemenin suça sürüklenen çocuk hakkında verilen beraat hükmüne yönelik müdafiin temyizi ile katılan mağdure vekilinin sanık hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına ve suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün niteliği göz önüne alındığında müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık hakkında kurulan beraat hükmünün incelenmesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki savunmalarında suçlamayı kabul etmeyip duruşmada mağdureyi tanımadığını ifade etmesi, mağdurenin de 19.10.2010 tarihli celsede suça sürüklenen çocuk ..."ı tanımayıp ilk defa duruşmada gördüğünü ve şikayetçi olduğu Alper Kaan"ın duruşmada hazır bulunan suça sürüklenen çocuk olmadığını bildirmesi nedeniyle suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlemediğinin anlaşıldığı halde mahkemece suça sürüklenen çocuğun müsnet suçu işlediğine dair savunmasının aksini kanıtlayan her türlü kuşkudan uzak, yeterli, inandırıcı, kesin ve somut deliller bulunmadığı gerekçesiyle 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, “Yüklenen suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlenmediğinin sabit olması” yerine, “Yüklenen suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin sabit olmaması” gerekçesiyle beraat kararı verilerek CMK"nın 223/2-b. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilk fıkrasından suça sürüklenen çocuğun ismi çıkartılarak ilk fıkradan sonra gelmek üzere “Yüklenen suçun suça sürüklenen çocuk ... tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle, suça sürüklenen çocuğun 5271 sayılı CMK"nın 223/2-b. maddesi uyarınca BERAATİNE” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.