17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4357 Karar No: 2019/11073 Karar Tarihi: 25.11.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/4357 Esas 2019/11073 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2017/4357 E. , 2019/11073 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, müvekkilinin ... İnşaat ...Ltd.Şti nin Ziraat Bankası AŞ."den aldığı krediye kefil olduğunu, Ziraat Bankası AŞ."nin 49.400,00 TL"sı alacağını davalı ..."e temlik ettiğini, davalının asıl borçlu ve diğer kefile gitmeden müvekkili hakkında takip yaptığını, temlikin muvazaalı olduğunu, müvekkili hakkında Antalya 11.İcra Müdürlüğününü 2012/6130 sayılı dosyasından borçlu olmadığının tesbitini talep etmişlerdir. Mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı, dairemizin 14.12.2015 tarih 2015/17200 Esas 2015/14054 Karar sayılı ilamı ile BK"nun 581 ve devamı maddelerinde kefalet ilişkisi ve sorumluluklarının düzenlendiği, anılan yasanın 586. maddesinde, kefilin, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmeyi kabul etmiş ise alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceği, ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkca ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerektiği, 2 fıkrasında ise alacağın teslime bağlı alacak rehni veya alacak rehni ile güvence altına alınmış ise rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmadan kefile gidilemeyeceği belirtildiği, takip dayanağı tarihsiz temlik sözleşmesinin hangi amaçla yapıldığı belli olmadığından, Ziraat Bankasından alınan kredi sözleşmesinin getirtilerek öncelikle davacının hukuki durumunun tesbiti yapılması, takip dayanağı temlikin hangi amaç ve koşullarda yapıldığı Ziraat Bankası hukuk müşavirliğinden sorulmalı ve BK"nun 586. maddesine göre asıl borçlular hakkında ifada gecikme ve ödeme güçlükleri, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip bulunup bulunmadığı gibi hususlarda araştırılarak, diğer borçlular ile davalı arasında iddia edilen yakınlığın var olup olmadığı tesbit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemi ile karar verildiğineden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mankemece, BK"nun 582 ve 586.maddelerindeki koşulların oluşmadığından davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve bozmaya uygun olarak karar verilmiş bulunmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.343,11 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.