11. Ceza Dairesi 2020/6721 E. , 2021/4891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Beraat
Suç tarihinde ... Orman İşletme Şefliğinde orman muhafaza memuru olarak görev yapan sanık hakkında, sahte nakliye tezkeresi düzenlemek suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23/06/2015 tarihli 2015/7337 Soruşturma ve 2015/2940 Esas sayılı iddianamesi ile ... Orman İşletme Şefliğince ... İlçesi sınırları içerisinde bulunan ... Tepe mevkisindeki ormanlık bölge içerisindeki 250 no’lu bölmenin dikiliden satışının yapıldığı, bu bölgede yapılacak, kesim, satış ve nakliye işlerinin takibi için 01/07/2014 tarihinde yazılı olarak sanığın görevlendirildiği, 29/09/2014 tarihinde belirtilen bölgedeki emvallerin taşınması için sanığın olay yerine gittiği, kamyona yüklemesi yapılacak emvali satışının yapıldığı ... Kerestecilik isimli iş yeri çalışanlarına gösterdiği, bir süre sonra nakliye tezkeresini düzenlemeden ve emvalin yüklenmesini beklemeden olay yerinden ayrıldığı, olay günü akşam saatlerinde ... İşletme Şefliğine gelerek nakliye tezkeresini burada düzenlediği ve ... Kerestecilik çalışanı ..."a verdiği, bu tezkereyi de iş yeri çalışanlarının Bergama"da Jandarma tarafından yapılan denetim sırasında ibraz ettikleri, ancak yapılan kontrolde ibraz edilen tezkerede yazan emval ile kamyonda yüklü olan emvalin birbiri ile uyumlu olmadığının belirlendiği anlaşılmakla; sanığın gerekli kontrolleri yaptıktan sonra, kendisinin de hazır bulunduğu yükleme bitiminde nakliye tezkeresini düzenlemesi gerekirken, nakliye tezkeresini düzenlemeden ve emvalin yüklemesini beklemeden olay yerinden ayrılarak, daha sonra dairede yüklenen emvalle uyumlu olmayacak şekilde suça konu belgeyi düzenlemek şeklinde anlatılan ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği olarak nitelendirilen eylemlerinin, iddianame içeriği, dikkate alındığında TCK"nin 257/2. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçuna dönüşmesi mümkün bulunduğu gözetilmeden ve karar yerinde bu suçun oluşup oluşmadığı tartışılmadan "iddianamede sanık hakkında sadece resmi belgede sahtecilik suçundan dava açılması nedeniyle mahkememize dava açılan suça bağlı kalınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur" gerekçesi ile sanık hakkında yalnızca “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan değerlendirme yapılmak suretiyle beraat kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/06/2021 tarihinde Üye ..."ın karşı oyu ile oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Dairemizin 07/06/2021 tarih, 2020/6721 Esas, 2021/4891 Karar sayılı bozma düşüncesine aşağıdaki sebeplerden katılmıyorum.
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 23.06.2015 tarih, 2015/7337- sor.2015/2940-69 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın suç tarihinden ... İlçesi ... Tepe mevkiindeki 250 no.lu kesim bölmesinde Dikili’den satışı yapılan yerden yapılacak kesim ve satış, nakliye işlerini takip için görevli iken yüklemesi yapılacak emvali gösterip nakliye tezkeresini düzenlemeden ve emvali yüklemesini de beklemeden olay yerinden ayrıldığı daha sonra 29.09.2014 tarihli nakliye tezkeresini düzenlemesi şeklinde tarif edilen eyleminden dolayı TCK’nin 204/2, 53. maddeleri sevkiyle kamu davası açıldığı; yerel mahkemece sanığın suç kastının bulunmadığı yönündeki kabulü ile de atılı suçtan beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sayın çoğunlukla ortaya çıkan uyuşmazlık atılı eylemin TCK’nin 257/2. maddesinde düzenlenen ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunun oluşturup oluşturmayacağı noktasındadır.
Somut olayda sanığın 29.09.2014 tarihinde Dikili’den satışı yapılan 250 no.lu bölgedeki emvalin yüklenmesini beklemeden yüklenecek emvalleri gösterdiği ancak yüklemeyi beklemeksizin ve nakliye tezkeresini de düzenlemeden ayrıldığı, yokluğunda nakliye tezkeresiz olarak yüklemesi yapılan kamyonun yüklemeyi yapan kişilerde olduğu halde kesim bölmesinden ayrıldığı daha sonra Bergama’ya gitmekte olan kamyonun kollukça durdurulduğu başlangıçta ilgisiz nakliye tezkeresinin gösterildiği ibraz edilen tezkere ile yükteki emvalin birbirini tutmaması üzerine sanığın olay günü akşam üzeri ... İşletme Şefliğine gelerek nakliye tezkeresini burada düzenlediği ve tezkereyi işi alan ve vekaleti de kendisinde bulunan ...’a verdiği bu tezkerenin de daha sonra Bergama Orman İşletme Şefliğine ibraz edildiği, burada tezkerede yazan emval ile yüklü emvalin uyuşmaması üzerine soruşturmanın başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Tanık ... ve ... birbirini tamamlayan ve doğrulayan soruşturma ve kovuşturma ifadelerinde sanığın olay günü kesim yapılan bölmeye geldiğini, kesimin yapılıp nakil edilecek olan tomrukları gösterip işaretlediğini bu tomrukların yüklenip yola çıkıldığını ancak yolda araçlarının çamura battığını bu yüzden mecburen tomrukları indirmek zorunda kaldıklarını bunu yaparken sahada bulunan kepçeyi kullandıklarını, bu tomrukları indirdikten sonra kamyonun kepçeyle çekerek çamurdan çıkardıklarını ancak tomrukları indirdikleri yerin çok çamurlu ve eğimli olması sebebiyle yeniden yükleyemediklerini aynı sahada bulunan ve yine aynı alıcı şirkete ait kesimi yapılan bölmedeki tomrukları yüklediklerini belirtmektedirler.
Sanık savunmasında olay tarihinde ... Orman İşletmesinde Orman Muhafaza memuru olarak çalıştığını olay günü adliyeden bu dosyanın keşfi olduğu için beklendiğinin bildirildiği bu yüzden adliyeye gittiğini alıcı firmanın çalışanı ...’in ise kendisini telefonla arayarak beklediğini söylediğini aynı gün saat 11 sularında mahkemece keşfin iptal edilmesi üzerine araziye çıktığını ve ...’e ... plakalı araca yüklenecek emvalin ölçümünü yaptığını, damgaladığını, yükleme yapılırken bir başka bölmede de yükleme işi olduğu için oraya damgalama için gittiğini, düzenlediği nakliye tezkeresinin doğru olduğunu ve sahteciliğinde söz konusu olmadığını beyan etmektedir.
Tanık ...’da bu tanıkları doğrulamakta, kendisinin alıcı şirketin sigortalı işçisi olduğunu, satın alınan orman emvalinin nakliyesine ilişkin prosedürleri bildiğini, olay günü kendi aracının arıza yapması sebebiyle kesime yetişemediğini, geç kaldığı için sanığa “ben akşam geçerken depoda imzalar alırım” dediğini ve o akşam 09:30-10:00 sularında depoya gidip evrakı (nakliye tezkeresini) imzalayıp aldığını belirtmektedir.
Yerel mahkemecede sanığın sahtecilik kastıyla hareket etmediği belirtilerek beraat kararı verilmiştir.
Sahtecilik kastının olmadığı durumlarda ilgili kamu görevlisinin görevi kötüye kullanma suçu gündeme gelebilecektir. Ancak burada görevi kötüye kullanma kastından da söz edilmesi mümkün değildir. Çünkü sanığın savunmalarında belirtildiği üzere muhtemelen yer gösterme tanığı olarak mahkemece çağrıldığı bu yüzden adliyeye gittiği devamında araziye çıktığı, 250 no.lu bölmenin dışında da Dikili’den satış yapılması sebebiyle damgalama ve kesim işlemlerine nezaret etmek üzere o bölmeden ayrıldığı daha sonra önceden yaptığı damgalamaya ve ölçümlere uygun olarak nakliye tezkeresini düzenlediği görülmektedir.
Her ne kadar damgalama ve kesim işlemleri yanında yüklemeye de nezaret etmesi görevinin gerektirdiği bir zorunluluk ise de, sanığın hem arazi dışında adliyeye gitmek zorunda kalması hem de bir başka kesim bölgesindeki damgalama, kesim ve yükleme işlemlerini nezaret etmek zorunda oluşu ihmal kastını dahi ortadan kaldıran bir durumdur.
Sanığın görevinin gereklerin tam olarak yerine getir(e)mediği konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Somut olayda sanığın eyleminden dolayı kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da başka kişilere haksız bir menfaat sağlanması söz konusu olmadığına göre görevi kötüye kullanma suçundan da cezalandırılması mümkün değildir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle sanığın beraatine dair yerel mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyorum.07/06/2021