Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2553 Esas 2016/10587 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2553
Karar No: 2016/10587
Karar Tarihi: 13.06.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2553 Esas 2016/10587 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafın kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu savunarak başlattığı itirazın davacının vekiline tebliğ edilmediği tespit edilmiştir. Ancak alacaklı vekili, itirazın yapıldığını öğrendikten sonra işlem yapılmasını talep etmiştir. Mahkeme, itirazın tebliğ edilmediği gerekçesiyle süresi geçmiş olan davanın reddine karar vermiştir. Ancak, kanun gereği itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ve itiraz alacaklıya tebliğ edilmediği için süre başlamamıştır. Dolayısıyla davacının dava süresi içinde olduğu kabul edilerek hükmün bozulması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/2553 E.  ,  2016/10587 K.
"İçtihat Metni"


Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : .... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/10/2015
NUMARASI : 2014/1218-2015/682
DAVACI : ....
DAVALI : ....

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı .... arasında imzalanan kredi sözleşmesine davalının kefil olduğunu, kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kefilin sorumlu olduğu miktarın kesin olarak belirtilmediğini, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, itiraz dilekçesi alacaklı vekiline tebliğ edilmemiş ise de davalı borçlunun 14.05.2010 tarihli itiraz dilekçesinin verilmesinden sonra alacaklı vekilinin 03.08.3010, 12.10.2010, 20.09.2011 tarihli dilekçeler vererek işlem yapılmasını talep ettiği, alacaklı vekilinin borçlunun takibe itirazını en geç icra dosyasına verdiği dilekçe tarihlerinde öğrenmiş sayıldığı, dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin en geç bu tarihten itibaren başlatılması gerektiği, davanın 28.01.2013 tarihinde açıldığı, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK"nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. İtiraz tebliğ edilmedikçe süre başlamaz. İcra dairesinde alacaklı tarafından birtakım işlemlerin yapılmış olması da açıkça itiraz hakkında bir ikrar bulunmadıkça yasada öngörülen 1 yıllık sürenin başlamasına cevaz vermez. Somut olayda itiraz alacaklıya tebliğ edilmediğine göre davanın süresinde açıldığı kabul edilerek işin esasına girilip deliller toplandıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.