12. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/23005 Karar No: 2006/24819
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2006/23005 Esas 2006/24819 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2006/23005 E. , 2006/24819 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Tavşanlı İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/07/2006 NUMARASI : 2005/61-72
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ilama dayalı olarak başlatılan takipte, borçlu şikayetinde dayanak yapılan idare mahkemesi kararında edayı içeren bir hüküm bulunmadığını buna dayanılarak icra emri gönderilemeyeceğine ve iptalini ileri sürmüştür. İİK.nun 32. maddesi uyarınca para ve teminat verilmesi ile ilgili olarak mahkemelerce verilen kararların infaz edileceği, aynı Kanun"un 38. maddesinde ilam mahiyetini haiz belgelerinde takipte ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu öngörülmüştür. Alacaklı Garp Linyit İşletme Müdürlüğünce takip talebinde borçlu belediyenin encümen kararını, belediyenin tahsilat dairesinin ödeme emrini ve Eskişehir İdare Mahkemesinin encümen kararının iptaline ilişkin kararı dayanak yaparak borçlu belediyeye icra emri gönderildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere icra emrine dayanak yapılan Belediye tahsilat Dairesinin ödeme emri, ödeme emrinin dayanağı olan encümen kararı İİK.nun 35. ve 38. maddelerinde belirtilen ilam ve ilam mahiyetinde belgelerden değildir. Ayrıca yine dayanak yapılan Eskişehir idare mahkemesinin 2004/1577-2005/424 sayılı encümen kararı ve dayanak yapılan ödeme emrinin iptaline ilişkin karar işlemin iptaline yönelik bulunduğundan bu haliyle kararda bir alacağa hükmedilmediğinden eda hükmü içermemektedir. 2577 Sayılı kanunun 28/2. maddesinde tüm yargı hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenlerin genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunacağı yazılıdır. Bu durumda idari yargının edayı içeren ilamları icra dairesinde ilamlı takibe konu edilebilir. İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Dayanak ilam yukarıda belirtildiği üzere eda hükmü içermediğinden ilamlı takip konusu yapılamaz. Mahkemece açıklanan nedenlerle talebe bağlı kalınarak icra emrinin iptaline karar verilmek gerekirken borçlu tarafından borcun ödendiğinden bahisle dava konusuz kaldığından bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.