15. Ceza Dairesi 2018/5972 E. , 2019/5407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında TCK"nın 157/1, 62, 52, 51/1-3 ve 53 maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
01/07/2016 gün ve 6723 Sayılı Kanunla Değişik 5320 Sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK ’nun 305 ve 310. maddeleri uyarınca, Yargıtay incelemesinden geçen dosyalar için tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren temyiz süresinin 7 gün olmasına rağmen, mahkeme tarafından temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi ve bu durumun taraflarda yanıltmaya yol açması nedeniyle temyiz süresi 15 gün olarak kabul edilerek yapılan incelemede,
Dairemizin 26/04/2017 tarihli bozma ilamı üzerine dosyanın uzlaşma bürosuna gönderildiği ancak usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadıkları belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ...’ın, katılanın Çin Halk Cumhuriyetinden ithal ettiği malları, sanık ... ile birlikte gümrükten çıkarabileceklerini söyleyip 17.000 ABD doları aldığı, ancak malları gümrükten çekmeyerek katılanı oyaladığı, bu suretle sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Tanık ... beyanı, mesaj tespit tutankları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçu gerçekleştirdiği anlaşılmakla, mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1 maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından “”TCK 53.madde gereğince sanık hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine” ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Katılanın tüm aşamalardaki ifadelerinden ve 05/02/2016 havale tarihli dilekçesinden sabit olduğu haliyle, katılanın ithal ettiği malların gümrükten girişinin yapılması amacıyla sanık ... tarafından katılandan 17.000 ABD doları paranın alındığı, bu esnada sanık ...’un katılanın yanında olmadığı ve menfaatin temini aşamasında katılana yönelik hileli herhangi bir davranışının olmadığı, ilerleyen aşamalarda da işin takibinin sanık ... tarafından yapıldığına dair mesaj içeriklerinin tespiti bulunduğu, sanığın ifadesinde, kendisinin ...’dan para almadığını beyan ederek suçlamayı kabul etmediği anlaşılmakla, sanık ...’un, sanık ...’ın gerçekleştirdiği suça iştirak ettiğine ve mahkumiyetine yeterli somut ve kesin delil bulunmaması karşısında, üzerine atılı dolandırıcılık suçundan beraatine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 13/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.