Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibin kesinleşmesinden sonra İİK"nun 71/1.maddesi anlamında itfa nedeniyle takibin iptaline yöneliktir. İlgili kanun maddesi hükmü aynen, "borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptali veya talikini her zaman icra mahkemesinde isteyebilir" hükmünü içermektedir.
Borçlu ilgili yasa maddesinde aranılan nitelikte bir belge ibraz edememiş ise de, sunduğu belge altındaki imzaya alacaklı karşı koymamış, sadece bu ibranamenin aralarında bulunan Ankara 3.İcra Müdürlüğü"nün 2002/599 sayılı dosyası için verildiğini öne sürmüş bulunmaktadır. Bu ikrar nedeniyle sözü geçen belge yukarıda açıklanan maddede öngörülen nitelikteki itfa belgesi vasfını kazanmıştır. Ancak, alacaklı bu belgenin Ankara 3.İcra Müdürlüğü"nün 2002/599 sayılı dosyası için verildiğini ileri sürmüştür. Bu dosyanın tetkikinde alacaklısının, 9.icra müdürlüğünün dosyasındaki alacaklı ... borçluların ... ve ... olduğu, alacaklının bu dosyada 08.05.2002 tarihinde talep açarak borçlu ..."ın maaşına konan haczin kaldırılmasını istediği ve icra müdürlüğünce de talep doğrultusunda işlem yapılmış, diğer borçlu ..."ın maaşından ise peyderpey alacağın tahsili yoluna gidildiği borçlu ile alacaklı arasında Ankara 9.İcra Müdürlüğü"nün 2002/112 esas sayılı dosyasından başka dosya bulunmadığı bu dosyada borçlu Haydar Levat"ın maaşı üzerine haciz konulduğu ve maaşından kesintiler yapıldığı, alacaklının 05.10.2005 tarihinde de maaşı üzerine konan haczin kaldırılmasını, 28.03.2006 tarihinde ise takibi yenileyerek haciz istediği, icra müdürlüğünce borçlunun evinde yapılan haciz sırasında, borçlu yukarıda belirtilen 01.10.2003 tarihli itfa belgesini icra müdürüne sunduğu alacaklının bu belgeye herhangi bir karşı koymasının olmadığı görülmektedir. Duruşma sırasında söz konusu belgenin 9.icra müdürlüğünün dosyası için değil 3.icra müdürlüğü dosyası için verildiği yönündeki alacaklının iddiası yukarıda açıklanan 3.icra müdürlüğündeki dosyadan borcun tamamına yakını ..."dan tahsil etmesi,  ..."ın maaşı üzerine koydurduğu haczin 08.05.2002 tarihinde kaldırılmasını istemesi ve hakkındaki takibi sürdürmeme iradesi karşısında kabule şayan bulunmamıştır. Diğer yandan, mahkemenin bu belgenin 3.icra müdürlüğü dosyası için verildiği yönündeki kabulü herhangi bir delile dayanmamakta sadece kanaate göre oluştuğundan doğru görülmemiştir. Ayrıca kabule göre de, İİK"nun 71.maddesinde istemin reddi yada kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine dair bir yasal düzenleme bulunmadığı halde borçlunun ilgili maddeye aykırı şekilde icra inkar tazminatına mahkum edilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.