Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/13246
Karar No: 2020/8462
Karar Tarihi: 08.10.2020

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/13246 Esas 2020/8462 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2019/13246 E.  ,  2020/8462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    K A R A R –
    Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir.Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş; karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
    1-) Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda değer biçmeye esas alınan emsal taşınmazın belirtilen tarihteki satışına ilişkin akit tablosu getirtilerek satışın özel amaçlı olmadığı hususunun denetlenmemesi doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınan emsale göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri de açıklanmaksızın soyut ifadelerle değer biçen rapor inandırıcı görülmemiştir.
    Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re"sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle, değerlendirme tarihi olan uygulamanın tescil tarihindeki değerinin belirlenmesi ve tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenmesi ve ortaya çıkacak gerçek bedelin tablosu için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2-) Dava konusu taşınmaza, imar uygulamasının tapuda tescil tarihi olan 22.07.1991 tarihi esas alınarak emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedeline, 22.07.1991 tarihinde Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre 0,24 oranındaki endeksi esas alınarak dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesi gerekirken, tescil tarihindeki endeksin 0,26 oranında alınarak dava tarihine endeksleyen rapora göre aza hükmedilmesi,
    3-) Bedel ilk dava tarihine güncellendiğinden, hükmedilen bedele ilk dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, birleştirilen dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
    4-) Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından idarenin sorumlu olması gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi