Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1104 Esas 2018/2057 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1104
Karar No: 2018/2057
Karar Tarihi: 25.06.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1104 Esas 2018/2057 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, suç olarak silahlı terör örgütüne üye olma suçu işlendiği ve TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9. 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtildi. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçildiği ifade edilen kararda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı vurgulandı. Kanun maddelerine bakıldığında ise TCK 314/2 maddesi (Silahlı terör örgütüne üye olmak), 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5. maddesi (Terör örgütüne üyelik), TCK 62 maddesi (Kastedilmeyen bir sonucun gerçekleşmesi), TCK 53 maddesi (Kanunla Tanınan Yetkiyi Kullanmada Kusur), TCK 58/9 maddesi (Birden Fazla Kişi Tarafından İşlenmek Suretiyle İşlenen Suçlar) ve TCK 63 maddesi (Ağırlaştırıcı Nedenler) yer almaktadır.

16. Ceza Dairesi 2018/1104 E. , 2018/2057 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62,
53, 58/9. 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.