Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2006/21578 Esas 2006/24682 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 169/a-6 maddesinin son cümlesinde (borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmemiş tazminat kalkar.) düzenlemesine yer verilmiştir.
Takip konusu inkar tazminatı görülmekte olan alacak davasında hükmedilmemiştir. İcra mahkemesi kararı nedeni ile tahsili istenmektedir. İİK.nun yukarıda yer verilen 169/a-6 maddesinde alacaklının dava açmış olması halinde tazminatın tahsilinin dava sonuna kadar tehir olunacağı ifade edilmiş, takibe devam edilmesi için hükmün sonuçlanmasından ayrı olarak onun  kesinleşmesi gerektiğine maddede yer verilmemiştir.Yasa koyucu takibin devamı için hükmün kesinleşmesi gereken halleri HUMK.nun 443. maddesinde genel olarak açıklamış, ayrıca, kesinleşmeyi şart kıldığı özel halleri de ilgili maddelerde göstermiştir. (İİK.nun 40/2, 72/4, 72/5... gibi)
O halde yukarıda belirlenen şikayet konusunun reddi ile borçlunun sair itiraz nedenleri incelenip sonucuna göre bir karar  verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.