MAHKEMESİ : ... İKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... ... .... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/06/2015 tarih ve 2015/84-2015/122 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin 2002 yılında kurulduğunu ve ... nezdinde tescilli markanın devir yolu ile sahibi olduğunu, davalının hem ticaret unvanında, hem alan adında ve mail adresinde ..." ibaresini kullandığını, bu durumun marka hakkına ve ticaret unvanına tecavüz oluşturduğunu iddia ederek tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, kaldırılmasına, durdurulmasına ve önlenmesine, davalının ticaret unvanının sicilden terkinine, 10.000,00 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafın 3 yıl bu şekilde kullanılan unvana ses çıkartmadığını, açılan davanın kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında, davalı ticaret unvanının 08.02.2009 tarihinden itibaren tescilli olarak kullanılması ve ticaret unvanının tescilli olduğu süre içerisinde unvansal biçimde kullanılmasının davacının ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet yarattığından söz edilemeyeceği kabul edilerek davalının davacı taraf adına tescilli markaya yönelik haksız tecavüzünün ve bu suretle haksız rekabetinin tespitine, kaldırılmasına, durdurulmasına ve önlenmesine, davalının ticaret unvanındaki ... ibaresinin silinmesi ile sicilden terkinine, alan adı ve e-mail adresindeki ... ibaresinin ilgili sicil kaydından terkinine, arama motorlarında bulunmasını sağlayan yönlendirici kodların kaldırılmasına, 2.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 128,08 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.