MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/09/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava haksız fiil nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin ve aile fertlerinin Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/703 esas sayılı dosyasından gelen tebligat ile şok olduğunu, çevresinde dürüst ve saygın şekilde tanınan müvekkilinin, elektrik hırsızlığı suçlaması ile yargılandığını öğrendiğini, ceza davasında suç ile alakası olmadığından beraatına karar verildiğini, davalı tarafça gerekli dikkat ve özenin gösterilmediğini, belirterek uğradığı manevi zararın davalıdan tazminini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının kimlik bilgileri ile kaçak elektrik kullanan kişinin kimlik bilgilerinin birbirine benzer ve karışmış olduğu, olaydaki yanılgının ancak yapılacak bir yargılama sonunda belirlenebilir nitelikte olduğu, davalı kurumun bu anlamda herhangi bir kastının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya arasında bulunan ceza dosyasında, ... görevlilerince 17/06/2009 tarihinde konutta mühürsüz sayaçtan elektrik kullanmak suçundan ... adlı kişi hakkında tutanak tutulduğu, ... isimli kişinin eşi ..."nın tutanağa beyanı alınarak T.C. kimlik numarası yazıldığı, fakat davalı kurum tarafından davacının TC kimlik numarası yazılarak ... hakkında kaçak elektrik kullanma suçundan Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğu, Cumhuriyet Başsavcılığınca, ifadesi alınmadan davacı hakkında kamu davası açıldığı, ceza davasında ilk celsede davacı ile kaçak elektrik kullanan kişi arasında kimlik benzerliği bulunduğu gerekçesi ile davacının beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davalı yanlış kimlik numarası vererek davacı hakkında haksız dava açılmasına neden olduğundan kusurludur, davacı davalının eylemi nedeni ile zarar görmüştür, uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.