13. Hukuk Dairesi 2017/3484 E. , 2019/2922 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... Eğt. Ve Dan. Ltd. Şti. Vekili avukat ...geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile arasında 01.04.2013 tarihinde "Koçluk ve Danışmanlık Sözleşmesi" akdedildiğini, sözleşme gereği davalı tarafın ... Ticaret Odasına bağlı olarak faaliyet gösteren bir gerçek kişi tacir olarak şirket adına koçluk, danışmanlık ve eğitim hizmetleri ile bunlarla ilgili her türlü işlemi sözleşme şartları çerçevesinde bağımsız olarak ifa etmeyi kabul ve taahhüt etmesine rağmen davalı tarafın yaklaşık üç ay kadar önce şirkete bir süre çalışmak istemediğini ve kendisine müşteri adayı yönlendirilmemesini bildirerek sözleşmeye aykırı bir şekilde evrak ve metaryalleri de iade etmemek suretiyle zarara uğradığından bahisle davalıya teslim edilen tüm basılı ve elektronik ortamdaki bilgi, malzeme, doküman ve evrakların iadesini, iade edilmemesi halinde 150.000 Amerikan Doları cezai şartın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı tarafa verilen eğitime karşılık olmak üzere 7.500 Amerikan Doları"nın faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının iade talebi konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, eğitim giderine yönelik talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/son (HUMK’nun 388/son, 389.md) maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirilmiştir. Açıklanan bu yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece verilen kararın infaz kabiliyetinin bulunması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, davacının iadeye ilişkin isteminin davacıya ait basılı evrakların davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ile iade edildiği anlaşıldığından konusu kalmayan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Oysa, davacı taraf kendisine iade edilmiş bulunan eğitim materyalı olmadığını, dosyaya iade edilmiş ise kendisine iadesi için karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Zaten davacının talep ettiği materyalleri tek tek belirtmediği ve davalıya teslimine ilişkin de delil sunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum, verilen kararın da infazını imkansız kılmaktadır. O halde mahkemece, öncelikle davalıya teslim edildiği iddia edilen materyallerin tek tek belirtilmesinin sağlanması ve infazda tereddüt doğmayacak şekilde karar verilmesi gerekirken, mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek, infaz kabiliyeti olmayacak şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.