23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7023 Karar No: 2016/921 Karar Tarihi: 08.02.2016
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7023 Esas 2016/921 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/7023 E. , 2016/921 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın katılandan almış olduğu vekalete istinaden katılanın taşınmazını sattığı halde almış olduğu taşınmazın parasını katılana vermeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edilen olayda; 1- Sanığın aşamalardaki, şikayetçiye 2004 yılında sattığı aracın bedelinin ödenmemesi nedeniyle 2008 yılında şikayetçinin kendisine vekalet vererek sahibi bulunduğu 2 adet taşınmazı satmasını, aldığı bedel üzerinden öncelikle borcunu tahsil etmesini, geri kalan miktarı da kendisine ödemesini söylediği, bu şekilde satılan iki adet taşınmazın satışı nedeniyle alınan bedelin içerisinden kendi alacağını aldıktan sonra geri kalan paradan 5.000.- ya da 6.000.- TL parayı PTT yoluyla müştekiye gönderdiği, yine 13.000.- TL parayı da müştekinin kayınbiraderi olan Bilal Sağlam"ın yanında müştekiye elden verdiği, PTT aracılığı ile gönderdiği paraların dekontunu PTT"den çıkartabileceği, ayrıca Bilal Sağlam"ın da bu duruma tanık olduğu şeklindeki istikrarlı savunması karşısında, suçun sübutu ve TCK"nın 168. maddesinin uygulama şartlarının bulunup bulunmadığının tespiti bakımından, savunmada bahsedilen konularla ilgili şikayetçinin ve tanık sıfatıyla ..."ın ifadelerine başvurulup, PTT aracılığıyla müştekiye ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de, sanık hakkında kurulan hükümde, hürriyeti bağlayıcı cezanın süresi alt sınırdan belirlenirken, asgari hadden ceza tayin edildiği belirtildiği halde farklı gerekçe de gösterilmeksizin adli para cezasının miktarının teşdiden alt sınırın üzerinde tespit edilip çelişkiye neden olunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.