BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/42 Esas 2019/50 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/42
Karar No: 2019/50
Karar Tarihi: 16.01.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/42 Esas 2019/50 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işçinin sözleşmesinin feshedildiği ve tazminatlarının ödenmediği gerekçesiyle alacaklarının tahsili için dava açtığı, mahkemenin davayı davacının lehine sonuçlandırdığı ancak davalının ödeme yapmadığı için doğrudan doğruya iflasına karar verilmesini talep ettiği görülmektedir. Davalı ise borca batık durumda olmadığını ve nakde dönüştürülebilecek taşınmazları olduğunu ileri sürerek davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkeme ise davacının duruşmada davadan feragat ettiğini beyan etmesi üzerine davanın feragat nedeniyle reddine karar vermiştir. Kararda Harçlar Kanunu 22. maddesi, İflas İrtihal Kanunu 177/4 ve devamı maddeleri ile HMK 345. madde hükümlerine yer verilmiştir.T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/42
KARAR NO : 2019/50
DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette işçi olarak çalışır iken sözleşmesinin feshedildiğini ve fesih sonrası tazminatlarının ödenmediğini, alacağın tazmini için dava açıldığını ve müvekkilinin alacağının davalıdan tahsiline karar verildiğini, mahkeme kararının kesinleştiğini, kararın icra yoluyla takibe konulduğunu ancak davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek davalı şirketin doğrudan doğruya iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sermaye şirketi olduğunu, iflasının istenebilmesi için İİK 179 maddesi uyarınca borca batık durumda olduğunun tespiti gerektiğini, müvekkilinin borca batık durumda olmadığını, müvekkiline ait taşınmazlar olduğunu ve bunların nakde dönüştürülmesi halinde muaccel borçların karşılanabileceğini, müvekkili hakkında iflas kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 177/4 ve devamı maddeleri uyarınca davalı şirketin doğrudan doğruya iflas talebine ilişkindir.
Davacı vekili 16/01/2019 tarihli duruşmada davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, beyanını imzası ile doğrulamıştır. Davacı vekilinin vekaletnamesinde yapılan incelemede davadan feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili de aynı duruşmada yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan edip, beyanını imzası ile doğrulamıştır.
Davadan feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğundan davanın bu nedenle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca alınması gereken 29,60 TL'nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,30 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
