11. Hukuk Dairesi 2016/2097 E. , 2017/992 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin alacağına karşılık aldığı ve lehtarı olduğu keşidecesi olan tarihli, 9.000.00 TL ve aynı keşide tarihli 6.000.00 TL meblağlı iki adet çekinin rızası dışında elinden çıktığını, bu çekleri ile ilgili esas sayılı dosyasında çek iptali davası açtıklarını, çeklerin davalılar tarafından mahkemeye ibraz edildiğini, her iki çekte de müvekkili şirket yetkilisinin ciro imzasının bulunmadığını, davalıların davacı şirketin servis hizmetinde çalışın 5 adet aracı olduğunu, müvekkili şirketten hak ve alacakları olmadığını, aksine müvekkilinin davalı tarafın fatura bedelini mazot vermek sureti ile ödediğini, davalıların çeki müvekkilinin haberi ve rızası olmadan ele geçirdiklerini bildirerek her iki çekin davalılardan alınarak müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkilinin davacı ve çekin keşidecisi firmaya servis hizmeti verdiğini ve karşılığında fatura düzenlendiğini, davacı tarafça, fatura bedeli karşılığı 31/05/2013 keşide tarihli 6.000.00 TL bedelli çekin müvekkili ..."e 31/05/2013 keşide tarihli 9.000.00 TL bedelli çekin müvekkili ..."e verildiğini, vade tarihi geldiğinde bankaya ibraz ettiklerinde davacı tarafça esas sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını öğrendiklerini, bu dosyanın halen esasında kayıtlı olduğunu, çeklerin keşidecisinin dava dışı , davacı İstur Şirketi ile diğer şirket arasında organik ilişki bulunduğunu, bu şirketlerin iç içe olduğunu, her iki çekin de daha önce davacı firma tarafından düzenlenip gününde ödenmeyen 31/12/2012 tarihli 8.000.00 TL ve 31/12/2012 tarihli 7.000.00 TL bedelli çeklere karşılık düzenlenip teslim edildiğini, davacı tarafça açılan davanın haksız olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi tarafından yapılan incelemede her iki çekteki ciro imzasının davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı, çeklerin ilk cirosu lehtar davacı şirket yetkilisine ait olmaması nedeni ile davalıların çeki ciro yolu ile devraldıklarından iktisapta ağır kusurlu oldukları, ağır kusurlu olan hamilin çeki geri vermesi gerektiği nedenleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, 6102 sayılı yasanın 792. maddesi uyarınca çek istirdadına ilişkindir. Dava, esas itibariyle, menkullerin iadesini sağlamak için açılan "menkul davası" mahiyetindedir (TMK m. 989). Medeni Hukuk"ta bu dava gasp, çalınma veya ziya hallerinde sadece kötüniyetli değil, iyiniyetli zilyede karşı da açılabilir. Halbuki, muamelâttaki emniyeti korumak gerekçesiyle, kambiyo senetleri yönünden bir sınırlama yapılmış ve ayni haklardaki genel prensipten ayrılınarak, söz konusu davanın yanlızca, kötüniyetli veya senedi iktisabında ağır kusuru bulunan kimselere karşı açılabileceği esası benimsenmiştir Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davalılar çeklere ciro yoluyla hamil olup, TTK 792. maddesi uyarınca hamilin çeki kötüniyetle iktisap ettiğinin ya da iktisapta ağır kusurlu olduğunun ispatı halinde çeki geri verme yükümlülüğü vardır. Davalılar muntazam ciro silsilesi ile TTK 790. maddesi uyarınca çekte meşru hamil olup dosya kapsamına göre çekleri kötüniyetli veya çeklerin iktisabında ağır kusurlu olduklarını kabul etme olanağı yoktur, ayrıca davacı ile, davalılar arasındaki ticari ilişki nedeniyle dava konusu çekler verilmiş ise, davacının, ticari ilişkiye konu borcunu dava konusu çeklerle değil, benzin vererek ödediği veya çeklerdeki ciro imzasının sahte olduğu iddialarını ancak bir menfi tespit davasında ileri sürerek sorumluluktan kurtulması mümkündür. Zayi nedeniyle çek iptali davasında çek hamilinin ortaya çıkması üzerine TTK 792. maddesi uyarınca açılan çeklerin istirdadı davasında bu iddianın ileri sürülmesi mümkün değildir. Bu nedenlerle davanın reddi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçeyle kabulü doğru olmamaış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.