Taraflar arasındaki “İmzaya itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Buldan İcra Hukuk Mahkemesince, davanın reddine dair verilen 16.09.2009 gün ve 2008/44 E., 2009/35 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 05.07.2010 gün ve 2010/16859-17741 sayılı ilamı ile;
(…TTK’nun 688/6. maddesi gereğince; bonoda tanzim yerinin gösterilmesi zorunludur. Takibin dayanağı olan bonoda tanzim yeri olarak, Buldan ilçesine bağlı bir kasaba olan "Yenicekent" gösterilmiş olup, gösterilen bu yer idari birim niteliği taşımamaktadır. Bu durumda takip konusu senet kambiyo senedi niteliğini haiz olmadığından icra mahkemesince İİK.nun 170/a-2.maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; imzaya ve borca itiraz nedeniyle takibin iptali talebine ilişkindir.
Mahkemece; takipte dayanılan senet altındaki imzanın davacıya ait olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; Özel Dairece, yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile karar bozulmuştur.
Mahkemece; bozma ilamından sonra dosya içerisine getirtilen Buldan Kaymakamlığı’nın 08.03.2011 tarihli yazısına dayanılarak direnme kararı verilmiştir.
Açıklanan maddi olgu, bozma ve direnme kararlarının kapsamları itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; takipte dayanılan senedin kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığı; burada varılacak sonuca göre takibin iptaline karar verilip verilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
Ön sorunun konusunu oluşturan olgu şudur:
Mahkemece, 05.07.2010 tarihli bozma ilamından sonra, 07.03.2011 tarihli yazı ile Buldan Kaymakamlığı’ndan senet üzerinde yazılı olan “Y.. Kasabası”nın idari birim olup olmadığı sorulmuş, kaymakamlıkça verilen 08.03.2011 tarihli cevabi yazıda ise, “Yenicekent Kasabası’nın tüzel kişiliği ve belediye teşkilatı olan idari bir birim olduğu”nun bildirilmesi üzerine, direnme kararı verilmiş, gerekçede de bu yazıya açıkça dayanılmıştır.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir. (HUMK.429 mad.)
Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak ve gerekçesini değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
Somut olayda ise; mahkemece, ilk kararda, tartışılıp değerlendirilmeyen ve bozma öncesi dosyada bulunmadığı için Özel Daire denetiminden geçmeyen, Buldan Kaymakamlığı’nın 08.03.2011 tarihli yazısına dayanılarak direnme kararı verilmiştir.
Bu durumda mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; bozmadan sonra toplanan yeni delile dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi ise, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye aittir. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 12.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 366/III.maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.