17. Hukuk Dairesi 2017/5308 E. , 2019/11045 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaa davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacının davalı ... Boya Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti"nde 18/04/2007 tarihinden 10/08/2012 tarihine kadar sigortalı olarak çalıştığını, tazminatlı olarak işine son verildiğini, başka çalışanların da aynı zamanda işten çıkarıldığını, ancak davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile 2012 yılı Ocak ile Ağustos aylarına ait hakedişlerinin bir kısmının ödenmediğini, şirketin biriken borçları ve işçilerinin alacaklarından kurtulmak için davalı ..."ün şirket bünyesinde bulunan Tuzla, Boya ve Vernik Organize Sanayi Bölgesi, 6617 ada, 10 parselde kayıtlı taşınmazı muvazaalı olarak davalı ..."ya devrettiğini ileri sürerek 10.726,00 TL davacının alacağının tahsili ile yapılan satışın muvazaalı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Boya Şti. ve ... vekili; davacının alacağı olmadığını, maaşının bankaya yatırıldığını ayrıca elden aldığı avansların olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; davacı ile davalının aralarında herhangi bir iş ilişkisi bulunmadığını, davacının alacağından sorumlu olmadığını, satışın gerçek olduğunu muvazaa bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Davacının tespit davası açmaktaki amacını açıklamadığı gibi dava konusu taşınmazın satışının davacının iş akdinin feshinden önce gerçekleştiğinden hukuki yararı tespit edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerek İİK"nun 277 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıklı işlemin iptaline ilişkin davada asıl amaç alacağın tahsilini sağlamaktır. Nitekim tasarrufun iptali davalarında İİK.nın 283/1. maddesi doğrudan BK"na göre açılan davalarda kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği Dairemizin ve Yargıtay"ın yerleşmiş görüşleri arasındadır. Öte yandan muvazaalı işlemin tespiti aslında muvazaaya dayalı işlemin iptalini de kapsamaktadır.
Davacı vekili, dava dilekçesinde ve yargılama aşamalarında davalı ... Boya Kimya San. ve Tic. Ltd.Şti ile diğer davalı ... arasındaki taşınmaz devrinin muvazaalı olduğunun tespitini istediğini açıklamış ve dava dilekçesi içeriğinden, davanın davacı ..."un davalı işvereni ... Boya Kimya San. ve Tic. Ltd.Şti"den işçilik alacağı tahsilini sağlamaya yönelik olarak açıldığı, bu alacağın tahsilini önlemek amacı ile yapılan ve dava konusu olan taşınmazını muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğinin tespitini istediği, bu tespitteki amacın aslında muvazaalı işlemin iptali ile alacağın tahsilini sağlamak olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkeme ilamında da açıklandığı üzere alacak davasından muvazaa iddiası tefrik edilerek Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır.
Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bir uyuşmazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi hakimi bağlamaz. Hakim tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuksal olgular dikkate alınarak, davanın işçilik alacağının tahsiline yönelik BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğu ve böylece davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü ile davanın esasına girilerek öncelikle davacının işçilik alacağının kesinleşip kesinleşmediği veya takibe konulup konulmadığı tespit edilerek, alacağın varlığının tespiti halinde ise muvazaa koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.