Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/3-54 Esas 2012/350 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/3-54
Karar No: 2012/350

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/3-54 Esas 2012/350 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2012/3-54 E.  ,  2012/350 K.
  • KAÇAK ELEKTRİK KULLANIM BEDELİ
  • BORCUN NAKLİ
  • BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 41

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “İtirazın İptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.02.2010 gün ve 2009/518 E., 2010/95 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 11.10.2010 gün ve 2010/13030-16130 E. ve K. sayılı ilamı ile,

(…Davada, kaçak elektrik kullanılması nedeniyle oluşan 2 715,21 TL tazminatın tahsili için yapılan takibe haksız itirazın iptali istenilmiştir.

Mahkemece, dava dışı kişinin aynı borç nedeniyle taksit sözleşmesi yapmasının borcun nakli sonucunu doğurduğu ve borcu üstelenen kişinin sorumluluğunun esas olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kaçak elektrik kullanımı haksız fiil olup, sonuçlarından haksız fiili işleyen kişi sorumludur. Somut olayda, abone sözleşmesi yapmak zorunda olan üçüncü kişinin zorunlu tutularak kaçak kullanımdan oluşan bu borç için taksit sözleşmesi yapması “borcun nakli” anlamını taşımaz.

Mahkemece, davalının “fiili kullanıcı” olduğu gözetilerek bu borcun kapsam ve tutarı saptanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken itibar edilmeyen gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir…)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili 

HUKUK GENEL KURULU KARARI 

 Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

 Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

 SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı kanunun 440/III-2 maddesi uyarınca  karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.06.2012 gününde  oybirliği ile karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.